Bu kitap adini kefeninin kara olmasıni isteyen bir nenenin vasiyetinden alıyor. Kefenide bahtı gibi olsun istiyor olmeden once kefenini baş ucuna asıyor vasiyetini yerine getiriyorlar. Gömüyorlar ölünce bahti gibi kara kefeniyle. Birçogu eşini, çocugunu, anne, baba, abisini kaybetmiş, ölumlerine şahit olmuş, gözlerinin onunde yaşanan dehşetin travmasını atlatamadan başka bir kimlikte başka bir yaşama mahkum olmus kadınlar. Birçogu bir yakınını bulma, görme umuduyla, acısıni icine gomup yaşama tutunmaya çabalamıs, çoğu bu hasretle bu dunyadan göçup gitmis kadınlar. Bu kitapta anlatilan öyküler anlaticiları tarafindan "kurtarılma" olarak anlatılıyor ama bu kadınlar kafilelerden çoğu cok kucuk yasta iken kaçırılan kadınlar. Ve anlatıcıların devamlı "nenem çok guzelmis, dedem o yuzden kurtarmıs" "Ermeni kızlarından en guzellerini almıslar" gibi soylemleri dikkat cekici. 5 ile 16 yaş aralıgindaki kızlar ama güzel! Ermeni kızlarını sürgün kafilelerinden kurtarıp! yani kaçırıp dördüncü, beşinci es olarak alan kürt aşiret reisleri, 3-4 evlilik yapmıs yaşli ya erkek cocugu olmayan ya da sırf zevkine evlenen şahıslarla evlendirilen kadınların dramı var burda. Kurtariciları! tarafindan kuma alınan bu kücuk kadınlar önce müslumanlaştırılip( ki nikah sırasında yapılıyor bu) ev isleri, tarla isleri, kuma geldigi kadınların cocuklari, sonra kendi cocukları, vb.bütun agir isleri yuklenip yasamaya calisiyorlar. Ve zamanla kürtlesip kimsesiz kimliksiz yaşıyorlar.