Hatta, “bu taklitçi ve sefil toplum", bir kadının, bir oğlanın ya da bir Tanrı'nın aşkıyla her şeyi unutabilmenin, "aşkın içinde yok olup gitmenin" övünülecek, gurur duyulacak bir şey olduğunu herkes gibi kendisine de öğrettiği için, o zamanlar sokaklardaki kalabalıkların yaptığı gibi, "âşık olmak'tan gurur da duyardı Şehzade.