Şeyh Galip’in "Gah kar yağıyordu, gâh karanlık." sözü bu kitabın epigraflarından biri değil sadece, kitabın özeti. Adı gibi kara, kasvetli bir roman bu, en çok da karlı. Batılı panjurların arasından alaturka bahçemiz İstanbul’un üstüne yağan karları seyrediyoruz uzun uzun. Şehrimiz hınca hınç dolmamış daha. Tramvaylar kağnı hızında