Cehennemde geçecek binlerce yıla değen cennet anları vardır ya da insan öyle hisseder. Fakat insan genellikle bunu yaşadığı anda fark etmez. Oysa ben tamamen farkındaydım.
"Hem vergi memurları, hem de diş hekimleri insan doğasında yer alan derin korkuları ortaya çıkartabiliyor. Bizlere, alınan her keyfin, yıkıcı da olsa bir karşılığı olduğunu, bu keyiflerin bize karşılıksız değil, ödünç olarak verildiğini, en vazgeçilmez melekelerimizin bile gelişir gelişmez çürümeye başladığını hatırlatıyor."
"Akıntıya kürek çekmekten, deniz görmeyen semtlerden, televizyondan, gazeteden, beraber ve solo türkülerden, yağmurlu günlerde üstüne su basınca arasından su fışkırtan kırık parke taşlarından, sıkıntılı havalardan, çizik plaklardan, bozuk pikaplardan, davetsiz misafirlerden, camın ötesindeki göklere uzanan beton yığınlarından, telefon beklemekten, aşık olmaktan, sigara dumanından, güzel kitapların bitmesinden, pis kokan insanlardan, kalabalık otobüslerden, başkasına ait gazeteyi süzen gözlerden ve pastel boya takımında kullanılmayan tek renk olmaktan nefret ediyorum."
Özellikle keder ve kriz zamanlarında, bir başkasının zihnine nüfuz etmeye çalıştığımızda, o zihni kendimizinki gibi gölgeli bir çelişkiler yumağı değil de net, kesin ama gizli kimlikler barındıran bir kutuymuş gibi canlandırırız gözümüzde. Bu yüzden o anda Julian’ın kafasının tamamen karışmış olabileceği hiç aklıma gelmemişti.
Aşk mutlak çekicilik denen bir şey yayıyor, daha doğrusu ortaya çıkarıyor. Sevdiğin insanın hiçbir şeyini aptalca bulmuyorsun. Başının her hareketi, sesinin her tonu, her gülüşü, hırıltısı, burun çekişi cennetten bir manzara kadar değerli ve anlamlı.
onu yitirdiğimde, onun yalnızca kişiliğini değil, bütün yaşam tarzını, kişiliğinin dışsallaştığı tüm belirtileri de yitirdim. bunların ardından, birçok şeyi resimleri, şiirleri, ezgileri, yerleri, kitapları da yitirdiğimi anladım.
Kıskançlık bir kanserdir, beslendiği şeyi öldüren ama bu işi korkunç bir yavaşlıkla yapan bir katil. (Ve bu yüzden kendisi de ölür.) Kıskançlık aynı zamanda aşktır, seven bilinçtir, seven bakışlardır, acıyla kararır ve nefretle biçim bozukluklarına uğrar.