Karacaoğlan: Gezgin âşık, yanık ozan. Anadolu’yu koşmalarını söyleyerek gezmiş, gezdiği diyarları şiirlerinde yaşatmış bir âşık. Coğrafyasının dağları, yaylaları, yiğitleri, gelinleri ve kızları Karacaoğlan’ın şiirlerinde ebedileşir. O, söylediği koşmalarla gezdiği coğrafyaların adeta kültür atlasını çizer. Rindânedir, her güzel onun sevdiğidir, her sevdiği de güzel… Gezdiği diyarlar, yürüdüğü yollar ona ayrılık, sadelik ve doğruluk getirmiştir. “Gidip de gelememe gelip de bulamama” ihtimali zihninde öylesine canlıdır ki, bu gurbet duygusu Karacaoğlan’a dünyanın faniliğini her daim hatırlatmış, onu sadeliğe, doğruluğa ve samimiyete meylettirmiştir.