Karadenizin Fatihleri Türkan-ı Çepni
Çepni Serhat ÖztürkQuotes
Trabzon’a yaklaşan Türkmenler, Maçka’ya yakın bir bölgede konaklamışlar, kamp kurmuşlardı. Oğuz’un Üçoklar kolundan da Bozoklar kolundan da yiğitler bir araya gelmişti. Süvarilerin sesleri yeri göğü inletiyordu, adım adım yaklaşıyordu Türkler… Kösler ve davullar çalınıyor, ozanlar kopuzun teline vuruyordu. Bir düğüne gider misali yoldaydılar. Birkaç günün batmasıyla Trabzon surları önünde yeni bir gün doğmuştu. Önce ufak bir sessizlik alana hakimdi, birden Trabzon şehri içinden çan sesi duyulmaya başlandı. Bu Türklerin geldiğini işaret ediyordu ve acil durumlarda kullanılırdı. Halk hemen
kiliselerin ve güvenli yerlerin içerisine dolduruldu. Türkleri onlara karşı öyle kötü anlatmışlardı ki, annesinin karnından doğup dünyaya gelen çocuk kırkını doldurmadan Türk düşmanı yetişiyordu.
Sayfa 44 - Panu KitapKitabı okudu
Bugün bizi yakan od,
Bir gün sizi yakacaktır.
Türk, benliğin unutmaz,
Bu günleri hatırlatacaktır.
Sayfa 53 - Panu KitapKitabı okudu
Bazı zaman öyle olur ki dostumuz kardeşten öte olur
Sayfa 20 - Panu KitapKitabı okudu
Surların sol tarafının düşmeye başladığını gören Bayram Bey, Kubadoğulları Beyinin sol cenahtan gidip Satılmış Beye destek vermesini emrederken Taşanoğulları
Beyine, sağ cenahta bulunan Altamış beye yardıma gitmesini emretti. Geride kalan Şebinkarahisar ve Erzincan Emirliği kuvvetleri Bayram Beyin ardında kale kapısına doğru dört nala at sürmeye başladı. Tüm kollardan kale abluka altına alınmıştı, sarılmıştı. Saldırı tam anlamıyla başlamıştı.
Sayfa 46 - Panu KitapKitabı okudu
Bayram Bey
Bayram Bey sakalını okşarken birdenbire ayağa doğruldu. Yürüdü ve kalenin balkonuna çıktı. Buradan tüm oba,
karşıda ki sıradağlar, geçitler, yollar, ormanlar gözüküyordu. Duygusal bir insandı, yaşadığı şeyler onda çok iz bırakmıştı. Önce obaya, sonra Trabzon taraflarına doğru baktı. Babası Kuştoğan geldi gözünün önüne, Trabzon’a akın düzenlemiş ve İmparator ile savaşmış, ağır yaralanmış, beraberindeki birkaç askeriyle Mesudiye’ye ancak gelmişti. Gelmişti ama geç olmuştu. Kuştoğan artık göğe yükselmişti, orada Danişmend gazi ile beraberdi artık, Savcı atamızla birlikteydi. Çepni atılgandır, gözü pektir. Bir hışımla, fırtına şiddetinde, at üzerinde adeta uçan yiğitlerde onunla beraberdi şimdi. Bayram Bey’in gözlerinden bir yaş süzüldü, gönlü ve aklı buğulanmıştı yine. Kış kendini göstermeye devam ediyordu, ağır bir kar yağmaya başladı, bembeyaz bir düzlük üzerinde 4 siyah nokta belirdi.
Gelen birileri vardı galiba.
Sayfa 10 - Panu KitapKitabı okudu