KARADENİZ'İN KIYICIĞINDA
RIFAT ILGAZ
Karadenizin Kıyıcığında,Rıfat Ilgaz'ın öğretmenlik yaptığı Akçakoca kasabasını ve uzun süre bir arada yaşadığı Batı Karadeniz insanını anlatır.
Geçimini fındık yetiştirerek sürdüren kasaba halkı,bir yandan hırçın doğayla,diğer yandan yoksullukla başa çıkmaya çalışmaktadır.Sevgiler, dostluklar bu sıkıntıların gölgesinde yaşanır.
Her türlü haksızlığa ve zorluğa rağmen insandan yana umutlarını kaybetmeyen,çalışkan bölge insanının dayanışması da bu topraklara özgüdür.
Rıfat Ilgaz ,Güllü ve Recep'in engellerle boğuşan aşkı etrafında Karadeniz insanının onurlu var olma öyküsünü akıllara kazır.
Bu seferki yolculuğum Karadenize.Betimlemelerle hikayeyi yaşadım.Okurken kitabın içine girebilmek karakterlerle bu serüveni yaşamak inanılmaz güzeldi.Kendimi evimde hissettim.Sanki yıllardır orada yaşamışım,o insanları tanıyormuşum gibi hissettim.
O dönemin kadına bakış açısı,kadına verilen değer inanılmaz üzdü.Her dönem süre gelen zenginin fakiri ezmesi,doyumsuzluğu,yoksulluğu,adalet sisteminin eksikliği bu zamanda devam etmesi düşündürücü.
Başarılı bir gözlem gücü,sade bir anlatım, güçlü bir kalem, akıcı bir dil, e daha ne olsun.Keyifle okudum.Bu keyfi sizde yaşayın,mutlaka okuyun.
Rıfat Ilgaz Kastamonu Cide’li olduğu ve bu bölgede öğretmenlik yaptığı için Batı Karadenizi yöresel şivesine kadar çok iyi tanımaktadır. Romanda da bu üslubu o bölgeden olmayan okurların da rahatlıkla anlayabileceği şekilde yansıtmıştır.
