O an anladım ki, beyaz adam zalimleştikçe yerle yeksan ettiği aslında kendi özgürlüğüydü. Gösterişli fakat boş sureti efendilerin tanıdık çehresine bürünüyordu. Hâkimiyetinin koşulu, hayatını "yerli" halkı etkilemeye adamaktı ve bu yüzden de kriz anlarında onların beklentilerini karşılamakla yükümlüydü. Bir maske takıyordu ve yüzü giderek maskenin şeklini alıyordu.