Kitabı burnuna götürdü. Kokusunu içine çekti.
"Öyle değil," "Gerçekten kokla."
"Ne kokusu alıyorsun?"
"Deri ve mürekkep."
"Mutluluk. Kitaplar böyle kokar. Mutluluk. Bu yüzden hep bir kitapçım olsun istedim. Hayatta satışını yapacak mutluluktan daha güzel bir şey var mı?"