Carmilla, Drakula'dan çeyrek yüzyıl önce yayınlanan vampir kurgusunun ilk büyük eserlerinden biridir. Undead undead karakteri gibi, Carmilla da canlılık ve karşı konulmaz ancak tehlikeli bir cazibe ile dolu zamansız bir eserdir. Sheridan Le Fanu'nun bu klasik romanı bir şekilde 1872'de yayınlandığı zamanki kadar canlı.
Genç anlatıcı Laura, babasıyla birlikte eski bir Avusturya şatosunda yaşıyor. Laura, altı yaşında bir kızken, geceleri ona bakan genç bir kadının, aklından silemeyeceği eşsiz bir güzelliğin hayalini kurmuştur. Rüyasından uyandığında göğsünde gizemli bir ağrı keşfeder.
Yıllar sonra, kalelerinin önünde bir araba bozulur ve aile, Laura ile aynı yaşta görünen güzel bir kız olan Carmilla'ya bakmak zorunda kalır. Laura ve Carmilla, çocukluk hayallerinden birbirlerini hemen tanırlar ve sıkı sıkıya bağlı bir dostluk filizlenir. Carmilla'nın arzuları daha şehvetli hale geldikçe, bu dostluk kısa sürede romantik bir flörte dönüşür.
Bu arada, köyün dört bir yanındaki kızlar, hiçbir doğal yolla açıklanamayan gizemli bir hastalığa yenik düşüyorlar.
Carmilla, yayınlanmasından 150 yıl sonra vampir kurgusu için standardı belirleyen bir Gotik kurgu şaheseridir ve etkisi ancak son yıllarda artmıştır. Şahsen, buna kıyasla oldukça sıkıcı görünen Drakula'dan çok daha fazla keyif aldım. Sheridan Le Fanu, 19. yüzyılda yayınlanan bir şey için şaşırtıcı olan safkan aşkı doğal ve yargılayıcı olmayan tasviri için de takdir edilmelidir.
Sheridan Le Fanu, daha Dracula yazılmadan, yirmi beş yıl öncesinde ilk vampir hikayesini kaleme almıştır. Bram Stoker'a ilham olmakla kalmamış, daha birçok yazara ilham kaynağı olmuştur.
Carmilla, Viktoryen bir şatoda yaşayan bir ailenin yanında geçici bir süre kalmaya başlar. Çevredeki genç kızlar bir bir hastalanıp hayatlarını kaybetmeye başlar..
Kitabın genel havası çok karanlık ve gotik. Okurken sürekli bir tedirginlik hissediyorsunuz. Okuması keyifli bir kitaptı..