Bir dilin ağrıyan dişle uğraşmasını engellemenin olanaksızlığıyla, sürekli, sürekli, sürekli olarak korkularımıza döneriz... dolu ve dumanı tüten bir tabağın önündeki aç bir adamın hevesiyle.
BEAN, Sawney (15nci yüzyıl ortaları). İskoçyalı soyguncu, kitle katili ve yamyam. Karısı ve 14 çocuğuyla İskoçya'nın güneybatı kıyısındaki ıssız Galloway bölgesi sahilinde bir mağarada, eğitimsiz ve ilkel bir şekilde, yaşadı. Yirmi beş yılı aşkın bir süre saldırıp soydular ve öldürdüler. Verdikleri zararların arasında yamyamlık da vardı. Sonunda, karısının altından alaşağı edildiğini, boğazının kesildiğini ve vücudunun yenildiğini gören bir kurban adayı kaçmayı başararak Glasgow'daki İskoç kralını uyardı. Kralın komutası altında 400 adam ve av köpeği Bean'leri izleyerek onları mağaralarında kıstırdı. Onları, parçalanmış cesetlerle dolu inlerinde, şiddetli bir çatışmanın ardından ele geçirdi. Sawney ve diğerleri Leith'e getirildiler, suçlarından dolayı en ufak bir nedamet duymadılar ve mahkemeye bile çıkarılmadan derhal kazıklara bağlanarak yakıldılar. Beanlerin kurbanlarının sayısının 1000’i aştığı tahmin edildi.
İnsanların yaptıkları şeyleri niçini yaptıklarını bilemezsiniz ve iyi bir kişi olmaya ve hiç kimseyi incitmemek için yolunuzdan ayrılmamaya özen gösteriyorsanız, diğerlerinin basitçe sizi rahat bırakmaları gerekir.
Beş yaşına basana dek tek bir kelime dahi konuşmamıştı. Sonra, bir akşam sofraya oturduğunda "Ölüm," demişti. Anne ve babası mutlulukla tiksinme arasında helak olmuşlardı.