Bizi gri bir gökyüzü dinlerdi,
bazen mavimsi bulutlar,
kararsız ruhlar gibi gelir giderdi,
bir şahin
yüreğimiz kabardığında kardeşim,
kanatlarını gözyaşlarımıza gererdi.
Ardından usulca ayrılırdık,
arkama bakmasam da,
uzak bir yamaçtan beni gözlediğini biliyordum,
sen karanlıklarda kaybolurken,
ben şehre dönüyordum.