"Duanı istemiyorum." dedi Kaz.
"Ne istiyorsun öyleyse?"
Eski yanıtlar hemen aklına geldi. Para. İntikam. Jordie'nin kafamın içindeki sesinin sonsuza dek susmasını. Fakat içinde farklı bir yanıt oluştu; şiddetli, ısrarlı ve nahoş. Seni, Inej. Seni.
Evet, annen sardunyaları sever çünkü diğer hiçbir çiçekte aynı renk yoktur ve bir sardunyayı koparıp kulağının arkasına koyduğunda bütün dünyanın yaz gibi koktuğunu iddia eder. Pek çok çocuk sana çiçek verecek. Fakat bir gün, en sevdiğin çiçeği, en sevdiğin şarkıyı, en sevdiğin tatlıyı öğrenen bir çocukla tanışacaksın. Ve sana onların hiçbirini veremeyecek kadar fakir biri bile olsa bunun önemi olmayacak; çünkü o, seni başka kimsenin tanımadığı gibi tanımak için emek vermiş olacak. Sadece o çocuk senin kalbini kazanacak.
Kaz ona kasa açmayı, yankesicilik yapmayı, bıçak sallamayı öğretmişti. Ona, Sankt Petyr adını verdiği ilk bıçağını hediye etmişti. Sardunyalar kadar güzel olmasa da daha kullanışlıydı.