Fert, kendi psikolojisi ile baş başa kalıp bu psikolojiyi yaşarken başka psikolojilerin lehine bir fedakarlıkta bulunmuşsa bunda bir başkalarını düşünme endişesi değil bir kaçınılmazlık aranmalıdır.
Demek ki ilk atalar korkuyordu; onu korkutan şey dünyaya ve kainata karşı duyduğu hayretti; hayretin sebebini düşündüğü zaman, gözle görülecek bir cevap bulamayışı idi.
Şimdi ben aranızdan ayrılıyorum ama yine geleceğim, beni unutmayınız, geri gelmez sanmayınız, tekrar geldiğimde iyiliklerinizin ve kötülüklerinizin hesabını göreceğim.
...hava bir gün kendi kendine âşık olur, bu aşktan arzu (istekler) meydana gelir ve yine hava, bir gün rüzgarların oynaşmasında kendi kendisiyle birleşir. Bu birleşmeden ölüm meydana gelir.
Ece'ye döndü: "Sen Erlik'in sözüne uydun, yasak meyveyi yedin. Öyleyse cezanı çekeceksin, çocuk doğuracaksın, doğururken de türlü eza, cefa ve acı çekeceksin, sonunda öleceksin, ölümü tadacaksın."
O ilk hayret, hayranlığa dönmeseydi ve o hayranlık her gün ortak bir yaşama sevinciyle dünyaya ve yeryüzüne yönelmeseydi; bu günün şartları başka türlü olabilirdi.
Kara Han'ın suya serptiği toprak gibi insanın ağzının içine sakladığı toprak da büyüyüp genişlemeye başlamıştı, bunu düşünmeyen insan korktu, soluğu kesilecekti, neredeyse ölecekti kaçmaya başladı.
Bir destanın zenginliğini belirten çeşitlilik, Türk milleti için iki büyük kültür ve medeniyet dönemi yaşamış olması her iki dönemde de destanlara has bir hareketlilik ve olağanüstülük bulunan bir hayat sürdürmüş bulunmasındadır. Nitekim, Islâmiyetten önceki Türk Destanları da, daha başka kültür ve alfabe değişmeleriyle birlikte ve değişik zamanlarda oluştuğu için birbirinden tamamen değişik ve aynı konularda olmak üzere değişik sayılara varabilmiştir. Bunlar:
1. Yaradılış Destanı,
2. Türeyiş Destanı,
3. Göç Destanı,
4. Bozkurt Destanı,
5. Oğuz Kağan Destanı,
6. Şu Destanı,
7. Ergenekon Destanı'dır.
...öte yandan zamanın o korkunç gizliliğinin; her gün bir yeni bilinmezlik ve bir sürü şaşkınlık ve hayranlık şeklinde görünüşü, insanın hayal gücünü zorlamaya başlar.
Bu kitabın ilk yayınlandığı 1972 yılına kadar benzeri yoktu.Bugüne kadar da olmadı.Dünyanın en zengin destanları olan Türk Destanları için kitabın bunca yıldır tek kalmış olması benim için sadece üzüntüdür.
(Şubat/1990)
Sonunda demir soyu denilen soy ortaya çıkmıştır. Şimdiki insanların soyu diye bilinmiştir, kendileri de kötüdür, yaşadıkları zaman da kötüdür. Yıllar geçtikçe daha da kötüleşecekler, utanma arlanma nedir bilmeyecekler o zamanda Zeus hepsini cezalandıracak, yok edecektir.
İnsan, suya daldığı zaman bu sefer kendim için de toprak alayım diye düşündü iki avucuna da toprak doldurdu. Birindekini Kara Han'dan gizlemek için ağzına attı sakladı maksadı Kara Han'dan saklayıp kendine göre bir yer yaratmaktı.
O zaman ilk insanlar, sığınacak bir varlık aradılar; bu öyle bir varlık olmalıydı ki insanı veya henüz ilkel anlamdaki insan topluluklarını hem korumalı hem gözlerinin önünde olan yahut daha önceden bilinen olayları açıklamalı hem de insanın tabiat içindeki yerini belirlemeliydi.