Birbiri arkasına atılan üç el silah sesi, gecenin zifiri karanlığını yırttı. Sanki kurşunların alevi kasabanın bütün sokaklarını çabucak aydınlatıp sönmüştü. Vınlama da sanki bütün evlerin damlarını, ağaçların tepelerindeki yaprakları, sonra Sekili’nin bel verdiği çıplak kayaların uçlarını yalamış, birdenbire dinmişti