Yorumlar ve İncelemeler
Spoiler içerebilir!
Nobel ödüllü Guatemalalı yazar Miguel Angel Asturias'ı değerli hocamız 
İlber Ortaylı nın 
Bir Ömür Nasıl Yaşanır? adlı kitabında görünce merak edip okumak istedim. Asturias'ın Muz Trilojisi olarak bilinen üçlemesinin ilk kitabıdır Kasırga. Hikaye Amerika'da geçiyor. Muz tarlalarında çalışan işçiler, köylüler, küçük toprak sahipleri ve onların yöneticisi olan, onları sömüren kişiler arasında geçiyor. Amerika'nın yakıcı sıcaklığı, kıtlığı zorlu yaşam şartları belirgin şekilde ifade edilmiş ve okuyanların ilgisini çekecek nitelikte. Muz işçileri ve köylüler muz tarlalarında çalışarak yöneticiler onlara ilk ürünler için çok para öderler. İşçiler her ürün için fazla para ödeyeceklerini düşünerek birikim yapmazlar, bir köşede duracak yararsız şeyler için paralarını çarçur edip mutsuzluğa doğru giderler. Ta ki doğa etkisini gösterip her şeyi beraberinde sürükleyerek etrafta hiçbir şeyi yerinde bırakmayarak o kasırga çıkana kadar. Kitabın ilk sayfaları pek akıcı değildi ama ortalara doğru olay örgüsü daha da anlaşılır oluyor. Tavsiye ederim okuyunuz (:
Ben ne okudum şimdi?
Başlıktan da anlaşılacağı üzere hiçbir şey anlamadım kitaptan.Hicbir şey demek biraz haksızlık oldu belki ama neredeyse hiçbir şey anlamadım diye düzeltelim biz onu.Halbuki beni çok heyecanlandırmıştı bu kitap.Yazarı da Nobel ödüllü olunca bu kadar kötü bir şeyle karşılaşmayı beklemiyor insan haliyle.Yazar sayıklayıp durmuş.
Küçük muz tarlalarına sahip bir grup köylü-yerli mallarını sattıkları şirkete muzu ucuza alıyorsun biraz arttır ücreti deyince bu şirket de muzlariniz sizin olsun almıyoruz diyor.Koyluler de bir amerikanyalı çift öncülüğünde birleşip haklarını aramaya başlıyorlar.Böyle anlatınca gayet güzel geliyor ama kazın ayağı öyle değil.Bunlar 240 sayfalık kitabın 50-60 sayfasını tutuyor.Gerisi bomboş lakırdılar.Hem zaten iki paragraf arasında konu bütünlüğü de yok.İnsan ne okuduğunu anlayamıyor.
Umarım serinin diğer kitapları da böyle değildir 
Burak Yıldırım ağabey :) yoksa yandık.
