Kassel'de Mantık Aramak
Enrique Vila-MatasOldest Kassel'de Mantık Aramak Posts
You can find Oldest Kassel'de Mantık Aramak books, oldest Kassel'de Mantık Aramak quotes and quotes, oldest Kassel'de Mantık Aramak authors, oldest Kassel'de Mantık Aramak reviews and reviews on 1000Kitap.
Sabahın kör vakti terk edilmiş sokaklara baktım. Bazı memleketlilerimin o pek aklıselim, kendinden menkul konuşmalarının bile tam olarak doğruyu yansıtmadığını geçirdim içimden. Ağızları iyi laf yapardı ve bazen bu konuşmalarıyla göz boyayıp birilerini büyülerlerdi. Ama kadercilikten haz aldıkları göz ardı edilemeyecek bir gerçekti, çünkü bu konuşanların kimileri Allah vergisi yaratıcılıktan mahrum olduğundan başka seslere ve yeri gelmişken bütünüyle kültüre karşı öfke kusuyordu. Sonunda aklıselimin onları basmakalıp fikirlere götürdüğünü düşündüm. Kimilerine bakılırsa sanatın durgun bir zamanına denk gelmiştik ve altmışlardan beri yeni fikirlere rastlanmıyordu. Başkalarına da sorarsan seksenlerden sonra roman filan da yoktu. Ama altmışlı yıllarda köktenci biçimde bozgunculuk yapan bu kaderciler yeni fikirleri olan herhangi birinin bir şeyler yapmasına köstek olmaya adamışlardı hayatlarını.
Sayfa 101 - Can YayınlarıKitabı okudu
Proust'un Kayıp Zamanın İzinde kitabındaki bir sahneyi anımsattı bu bana: Eski aristokratların bir Paris salonunda yüzlerini buruşturarak kendi kendilerinin mumyası haline geldikleri, oracıkta ihtiyarladıkları sahneydi bu.
Sayfa 146 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bir süre etrafıma bakmayı sürdürdüm. Çöküşten toparlanmaya geçmemizi hedefleyen müzik çok isabetliydi, çünkü Schubert'in Kış Yolculuğu adlı eserindeki o ölüm motifiyle bu yolculuk tam örtüşüyordu; hepimiz içe dönük bir suskunluk içinde, bulutların arasından süzülen güneş ışıklarının yarattığı alacakaranlıkta, zamansız bir biçimde uzayıp giden yalnızlığın üstümüze çullanmasına izin vererek dinliyorduk müziği.
Sayfa 146 - Can YayınlarıKitabı okudu
ve Avrupa'nın ölü devasa bir bölge olduğunu görüyorum, bunun üzerine doğan günün şafağının batan günün karanlığına dönüştüğünü kabullenirken sanki uzaklardan bir şarkı çalınıyor kulağıma; çocukken öğrendiğim ve arada sırada, özellikle de ihtiyarlarken söylediğim bir şarkı bu; beni huzursuz eden bir şarkı, çünkü bir kaçış olmadığını söylüyor, ormandan çıkmak için Avrupa'dan çıkmak gerek ama Avrupa'dan çıkmak için de ormandan...
Sayfa 147 - Can YayınlarıKitabı okudu
Veya geçen saatler boyunca Kassel'de karşıma çıkan, gördüğüm dünyamın bir parçası haline geliveren yeni kavramların, farklı fikirlerin ve eserlerin yarattığı kalıcı ve yoğun temastan ileri geliyordu bu hafif coşku.
Sayfa 160 - Can YayınlarıKitabı okudu
sanatın sonu ve dünyanın sonu meselelerini ne yazık ki birbirine karıştırıyorlardı, oysa ikisi apayrı konulardı.
Sayfa 188 - Can YayınlarıKitabı okudu