Kaştanka

Anton Çehov
"Alçak!" diye bağırdı. "Küçük olduğu kadar da büyük bir alçak!"
Evlilik
Eskiden kimseye hesap vermeden, özgürlüğüne sahip olarak yaşardı Pelageya. Ama birden bir yabancı çıkmıştı ortaya. Sanki Pelageya'nın her şeyine karışma hakkını almıştı bir yerden!
Reklam
Mutluluk bayağı bir biçimde ya kendi kendini zehirler, ya da dışarıdan bir şeyle zehirlenir.
"yemek düşündüğünde her zaman kendini daha iyi hissederdi."
"Anamdan doğduğumdan beri günahkarım!"
Sayfa 56 - Bordo SiyahKitabı okudu
"keder anlaşılmaz bir şekilde üzerine çöküyor ve odaya karanlık çökerken yavaş yavaş onu ele geçiriyordu"
Reklam
Hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu. Gönülsüz ve umursamazdı. Her şeye tepeden bakıyordu.
Sayfa 34 - Bordo SiyahKitabı okudu
"annem bana gebe kaldığından beri günah içindeyim."
"fakat yorgunluğu üzüntüsüne baskın geldi. uyuyakaldı."
Sonbaharın dinginliğinde soğuk, yoğun sis tıpkı yüreğin üzerinden kalkan bir yük gibi toprağın üzerinde yükselir, gözlerinin önünde bir hapishane duvarı gibi durur ve insana özgürlüğünün sınırlarını hatırlatırken; geniş, hızlı akan sularıyla, dik yamaçlarıyla, balta girmez ormanlarıyla, uçsuz bucaksız bozkırlarıyla nehirleri düşünmek güzeldir.
Reklam
kulakları ve patileri donmuş, üstelikte korkunç acıkmıştı. bütün gün sadece iki kez bir şeyler yemişti ciltçinin evinde biraz lapa ve meyhanelerden birinde tezgahın yanında bulduğu bir sosis derisi. hepsi bu kadardı. insan olsaydı muhtemelen şöyle düşünürdü "hayır bu şekilde yaşamam mümkün değil! kendimi vurup öldüreceğim!"
Kaçınılmaz son :))
Tanıştıkları ilk günlerde Kaştanka onun çok akıllı olduğu için çok konuştuğunu sanmıştı, ama çok geçmeden kaza duyduğu bütün saygıyı yitirdi; kaz yanına yaklaşıp uzun uzun konuşmaya başlayınca Kaştanka, hoşlanmazlıkla homurdanıyordu:)) |||
Keder anlaşılmaz bir şekilde üzerine çöküyor ve odaya karanlık çökerken yavaş yavaş onu ele geçiriyordu.
Resim