İkinci olarak, varolma sırasında,
karşılıklı varolmayı kabul etmiyen şey öncedir: söz gelimi, bir sayısı iki sayısından öncedir, çünkü iki varsa bundan derhal bir’in var olduğu sonucu çıkar. Halbuki varo lan bir ise bundan gerekli olarak iki’nin varolduğu sonucu çıkmaz. Böylece bir sayısının varlığı, karşılıklı .olarak öbür sayının varlığını gerektirmez. O halde öyle anlaşılıyor ki varlık sıralanışında karşılıklıolum kabul etmiyen şey öncedir.
Bir terimin başka bir terime karşıolması dört tarzda söylenir: görelilerin karşı-olumu,
zıdların karşı-olumu,
yoksunluğun sahib olmağa karşı-olumu, tastikin inkâra karşı-olumu vardır. Bu hallerin her birinde, karşı-olum şu şekilde şematik olarak ifade olunabilir: görelilerin karşı-olumu, mislin yarıma olduğu gibi; zıdların karşı-olumu,
iyiliğin kötülüğe
olduğu gibi; yoksunluğun sahibolmaya karşı-olumu, körlüğün görmeye olduğu gibi; tasdikin inkâra olan karşı-olumu, oturuyor’un oturmuyor’a olduğu gibi.