Kitaptaki hikaye 70'li yılların başı, soğuk savaşın hüküm sürdüğü yıllarda geçiyor. O zamanın Batı Almanyasında - tüm dünyada olduğu gibi - sosyalist fikirlerin yükselişini ve bu yükselişi kırmak isteyen baskıcı kapitalist devleti görüyoruz. Baader - Meinhof hareketini boğmak isteyen Alman devletinin basını ve yargıyı da acımasızca kullandığı görülüyor.
Katherina Blum devletin aradığı bir suçlu olan Ludwig Götten ile birlikte olup onun kaçışına yardım edince etik kurallara bağlı olmayan, tetikçi bir gazete tarafından itibarsızlaştırılır. O denli üzerine gidilir ki Blum, bu haberleri yapan gazeteciyi öldürme noktasına gelir.
Kitabı okuyunca basının tek yanlı ve kötü niyetli davranmasının, aklı başında ve kültürlü insanları dahi nasıl manüpüle ettiğini, sıradan insanları ise nasıl körleştirdiğini, militanlaştırdığını ve içlerindeki kötücül duyguları nasıl harekete geçirdiğini görüyor insan.