Yeni okumaya başladığım bir kitabın önsözünü Böll'ün yazdığını görünce elimdeki bir kitabını okuyayım dedim.Şimdiye kadar okuduğum kitaplardan farklı bir konusu var.Çok haklı eleştirileri var.Katharina'nın yaşadığı her şey aslında "kadın "olmakla ilgili.Bir gece vakit geçirdiği adamın bir soyguncu olduğunu bilmeyen Katharina'nın sorgulanması, medyanın toplumsal algıyı yönetiş şekli,masum olan bir kadının nasıl çileden çıktığı, toplumun güzel ve dul kadına iğrenç bakışı oldukça etkileyiciydi.Onun yaşadıklarını bir erkek yaşasa böyle sorgulanmayacağı belliydi.Medyanın işine geldiğinde ne kadar acımasız olabileceği,en basit şeyleri bu kadar çarpıtabilmesi,masum bir kadını hedef haline getirip içindeki iyi duyguları öldürmesi,emniyetin haddini aşan keyfi sorgulaması, bir suçlu yaratmaya çalışması akıcı bir dille anlatılmış.Bazen isimlerin kime ait olduğunu karıştırdığım oldu,yazarın kurguya müdahale etmesini gereksiz bulduğum satırlar oldu ama kitabı beğendim.Konusu,değinmek istedikleri, eleştirileri çok yerinde ve gerçekti.Şu anda da kadın konusunda bir arpa boyu yol aldığımızı sanmıyorum.Katharina'yı çok sevdim ve güçlü, onurlu buldum.Kadını yargılamaktan zevk duyan toplumunun çürümüş kesimini ve onların hastalıklı zihniyetini öfkeyle andım.Ayrıca medyanın insanın hayatını nasıl mahvedebileceğini bu akıcı kurguyla görmüş oldum tekrar.Sonu baştan belli olmasına rağmen elimden bırakamadığım bir kitap oldu.