Bana bağlanan yetim aylığı geçinmeme yetmiyordu. Ne şekilde olursa olsun, ekmeğimi kendim kazanmak zorundaydım. Bir çanta dolusu elbise ve çamaşırla Viyana’nın yolunu tuttum. Sarsılmaz bir iradem vardı. Babam elli yıl önce kaderini zorlamayı başarmıştı. Ben de babam gibi yapacaktım ve bir “adam” olacaktım, ama onun istediği gibi bir memur değil!