insanın uzun zamandır içinde yaşadığı ilişkileri kendi isteğiyle birdenbire koparabilmesinin yol açtığı o can sıkıcı, ama bir yandan da mutluluk veren bu duygu, bana hiç de yabancı
sayılmazdı.
"Mektup kimden Pavel?"
Hemen gitmeliyim Klavdinka."
Böyle durumlarda başkalarını gücendirmeme kaygısıyla insan ağzından mutlaka bir iki söz kaçırır.Başımdan geçen birtakım olaylar göstermişti ki bundan kaçınmak zorundaydım.Konuşmalar sırasında bu baştan savma lafların gerçek anlamı ortaya çıkıyor ve bu illegalitede bir daha düzeltilmiycek korkunç sonuçlara yol açabiliyordu...
"Şimdi sorunumuz prohor hakkında söylenenler değil Vasili.Tam tersine,seninle benim işe nereden başlayacağımız söz konusu şimdi.Odaya fırtına gibi daldın,çevrene kesinlikle bakmadın ve hemen patladın.Her şeyi anlattın.Bizim başka bir adla maskeledîğimiz buluşma yerinde olduğumuzu unutuverdin.Çok zor bir meselede sana nasıl güvenebilirim ben şimdi? Ateş gibi yakıcısın,hemen parlıyor, acele etmeye başlıyor,bu arada diğerlerini yakıyorsun.Pavel senin tedbirsizliğin sonucu zor duruma çoktan bir kere düştü bile.Sen bir şeyin hazırlıklarını yapabilirsin,ama sogukanlılıkla sonunu getiremessin.Şimdi git.Arabayı hastanenin önüne getir,ondan sonrasıyla ben kendim ilgilenirim...
"Bırakın da en iyisi birlikte kalalım .Eğer hepimiz birlikte köye dönersek o zaman sopasından sökülen çalı demetinden farkımız kalmaz.Kararlılığımız dağılır gider o zaman.Arhip Konoplin içinizden birini tek olarak işe alabilir.Ama eğer birlikte kalirda omuz omuza verirsek kararsızlar yüreklenir.Biz Ruslar sakin ve sabırlıyızdır.Ama işi bir kez sıkı tuttuk mu sonunu getiririz.Ağlayarak yaşamaktansa
Şarkı söyleyerek ölmek yeğdir.Kim kime üstün geliyormuş,görürüz bakalım; burada savaştaki iki ordu gibi karşı karşıyayız.Kimin daha güçlü olduğu ortaya çıkmalı."