Sahip olmayı dert edinirseniz,size gelene sevdalanır, sizden gidenle yaralanırsınız. Sahip olmaya kalkarsanız, sevdalar-vedalar arasında sıkışıp kalırsınız...
Unuttu insan. En unutulmaz gerçeğini unuttu. Varlığı ödünç verilmişti. Hayatını borç aldı. Aklını başında emaneten gezdiriyor. Anılmaya değer şey bile sayılmadığı uzun bir geçmişten geldi. Eksikliğinin hissedilmediği, yokluğunun fark edilmediği binlerce yıl sonra bir kelebek ömrü yaşıyor. Kısacık ömrünü yanında tutamayacağı şeylere tutunarak tüketiyor. Avucunda kum tanelerini çoğaltmakla oyalanıyor...
Yaşaması bile kendinden olmayanın sahipliliği ne kadar sahicidir ki? Aldığı nefesi bile ödünç olan, verdiği nefesi de emanet veren nasıl olur da sahiplik dava edebilir?
'Benim' dediklerimin hepsini bir torbaya doldursam, üst üste yığsam. Geriye ne kalır?
Cevap: 'Ben' kalırım.
Hesap basit: Şu yeryüzünde bir 'ben' varım, bir de 'benim' diyebildiklerim...
Yanımızdakilerin azalması Allah’ı yanımızdan azaltmaz. Elimizdekiler eksilse de Allah’ın yakınlığı eksilmez. Sevdiklerimiz yüz çevirse bile Allah bizden yüz çevirmez.