Kaybolan Masumiyet
Thomas HardySayfa Sayısına Göre Kaybolan Masumiyet Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Kaybolan Masumiyet sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kaybolan Masumiyet kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“...her birinin ruhunu ısıtan küçük,özel bir güneşi vardı. Ya bir düş,bir hayal,ya bir sevgi, ya da bir meraktı bu. Hiçbiri olmasa bile,uzak,erişilmez bir umut besliyorlardı gönüllerinde;hiçbir zaman gerçekleşmeyecek,sonunda büsbütün sönecek olsa da ölmeyen, yaşamasını sürdüren bir umut;tıpkı bütün umutlar gibi.”
Sayfa 13
Olayların iyi düzenlenmiş tasarısının kötü düzenlenmiş uygulanışında, çağırılanla gelen pek ender olarak aynı kişidir. Sevilecek erkek nadiren sevilmeye uygun saatte gelir. Görmenin kişiyi mutlu olaylara götürebileceği bir zamanda, doğa zavallı dişi yaratığına sık sık ''Bak!'' demez; bir canlının ''Nerede?'' çığlığına, ''Burada!'' karşılığı vermez, bu saklambaç sıkıcı, usanç verici, bayat bir oyun haline gelene dek.
Sayfa 52 - İnciraltı Yayınları
“Sevilecek erkek nadiren sevilmeye uygun saatte gelir. … Bugün bizi sağa sola, aşağıya yukarıya sarmalayıp duran toplum denen makinenin kolları, insanoğlu gelişmesinin doruğuna ulaşınca daha iyi işleyemez mi; birbirini daha yakından etkileyerek, daha mükemmel bir sezgiyle bu tarih hatalarını düzeltmez mi, diye düşünebiliriz; ancak, böylesine bir tamlığı kim kehanet edebilir, hatta kim olabilir sayabilir ki?”
Sayfa 64Kitabı okudu
Ne var ki, tanrılar babaların günahını evlâtlara çektirmenin iyi bir ahlâk dersi olduğuna inansalar bile, orta derecedeki insan yaradılışı bu dersi küçümseme eğilimindedir.
Sayfa 94 - İnciraltı Yayınları
''...Kibar hanımlar, okudukları romanlar sayesinde, ne gibi tuzaklara düşebileceklerini öğreniyorlar, kendilerini kime, neye karşı korumaları gerektiğini biliyorlar. Ben okumaya, o yoldan bir şeyler öğrenmeye fırsat bulamadım ki. Üstelik sen de yardım etmedin bana!''
Sayfa 104 - İnciraltı Yayınları, Tess
Çünkü kadın denen yaratık evde oturan bir nesne olmaktan çıkıp da doğanın bir parçası haline geldi mi, bambaşka bir çekicilik kazanır. Bir toprak adamı, tarlada kırda bir kişiliktir; bir toprak kadını ise toprağın, tarlanın bir parçasıdır. Nasıldır bilinmez, kendi varlığının sınırlarını aşarak çevrenin özünü içmiş, benliğini çevresine uydurmuştur.
Sayfa 110 - İnciraltı Yayınları