Kayıp Gergedanlar

Cem Kalender
…bakışlar da insana ait değil. Bakışı baktığımız anda kaybederiz. Baktığımız anda bakış bize ait değildir artık. Bakışımızı görebilir miyiz? Hayır. Bize ait olsa görebilirdik. Hem insanlara ne kadar çok bakarsak kaybımız o kadar fazla olur. İnsan, bakışını ne kadar bölüp parçalayıp dağıtırsa o kadar acı çeker. Konuşma da öyle, söz ağzımızdan çıktığı anda bize ait değildir, başkalarınındır.
… bir çok insan birbirine sevdiklerini söylüyor ama gerçek manada kimse kimseyi sevmiyor.
Reklam
Şimdi ise bize tekrar cennet vaat ediliyor. Kocaman bir cennette bin bir çeşit yiyecek ve içecekten sadece bir meyve neden yasaklandı? Çünkü cennet ancak yasakla kurulabilirdi. Aslında yasak meyve bir evin en altındaki taştı. O taş senin aracılıgınla çekilince bütün bina çöktü Yani insan kendi doğasından çıkıp Tanrının doğasına girdi. Bütün cirpinisi tekrar kendi doğasına girmek, ama başaramayacak.
Sayfa 174Kitabı okudu
Kıstırılmışlığın, darlığın dünyasında yaşıyoruz, azizim…
Zaman nasıl da insanı dönüştürüyor eskitiyor bulunduğu yere benzetiyordu..
İnançları bir hançer gibi kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorum. Senin inancın sana,onun inancı ona ama bir de ortak yasam alanı var.İnançları hançer gibi sivriltmeden bu ortak yaşam alanlarını paylaşabilirsen adam olmuşsun demektir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
Senin inancın sana, onun inancı ona ama bir de ortak yaşam alanı var. İnançlarını bir hançer gibi sivriltmeden bu ortak yaşam alanlarını paylaşabilirsen insan olmuşsun demektir.
“ Soğan kabukları gibi kat kat bilincin en derindeki kabuğunu üste çıkarmayı denemeliydi. Bilincini sürekli birbiri üzerine katlanıyorduysa en alttaki kabuğun zararını mutlaka yırtıp üste çıkarmalıydı . Çıkarmalıydı ki alacağı karar doğru , isabetli olsundu . “
Sayfa 221
“ Aklıma dilimi eklemeseydim sahip olacaklarım azalırdı . Şimdi birçok şeye sahibim . Yarıkta bıraktıklarımla dilimi kurtarmış oldum . “
Sayfa 119
Taşra...
“ Yaşadıkları belirliyor inançlarını . Yaşadıkça daha fazla kasabaya ait oluyorlar . Kendi yarattıkları sıkıntıda boğuluyorlar . Burada insanın ömrü sıkıntıyla geçiyor . Burası , sessiz sedasız için için hayatlarını kemiriyor , bir eşya haline getiriyor onları. “
Sayfa 220
Reklam
“ Bazıları damarlarında trajedi ile doğuyorlar . “
Sayfa 200
Ben de ...
“ Var olduğumu kanıtladım , varlığa dair hep bir iz bıraktım. Var ama olmamın en büyük delili büyüttüğümüz çocuklarım .”
Sayfa 243
“ Zaman nasıl sa insanı dönüştürüyor , eskitiyor , bulunduğu yere benzetiyordu .”
Sayfa 51
Her şey çok basitti aslında; hoşgörülü, müsamahalı olmak, güzel bakmak ve güzel görmek. Bu, hayatın en basit, en temel kuralıydı. Güzellikler, iyilikler etrafında örgütlenmek ve bunları paylaşarak çoğalmak... Güzellikleri, renkleri çoğaltıp çeşitlendirdikçe, paylaştıkça coşku daha da artacak, o zaman hayat daha da yaşamaya değer olacaktı.
“ Tarih tekerrür eder durur. Tarih ilkinde trajedi , ikincisinde komedi olur . “
Resim