... Bazen her şeyi bırakıp gitmek istiyorum. Nereye gideceğimi bilmiyorum; ama dönüp dolaşıp geleceğim yeri çok iyi biliyorum. Gel artık ne olursun. Susmak ve yanına gelememek... Belki de seni seviyorum diyebilmenin benim için tek eylem biçimi. Gel artık Halil. Mutluluğu düşündüğüm yok. Mutluluğun canı cehenneme, ben sadece yanında olmak istiyorum...
...Her şey canımı sıkıyor Halil. Evler, eşyalar, tabiat acı veren bir fısıltısı her an kulağımda. Aslında beni yıkan çektiğim acılar değil Halil, söyleyemediklerim... Kimse anlamasın diye duygularımı nereye saklayacağımı bilemiyorum. Benim bütün sessiz çığlıklarım sese dönüşmeden benimle mezara girecek. Sanırım acı dedikleri şey bu olmalı...
...Geçmişim Hades, bir kar yangınıdır benim. Yanıp yanıp sönen bir kar yangını… Bir düşün sığınağıdır benim hayatım. Yarım kalmış bir lokmadır yarınlarım. Belki de kursağımda beni boğacak acı bir lokmadır yaşadıklarım. Hangi yana baksam Nihal! Hangi karanlığa kaçsam Nihal! Yeryüzünün bütün akisleri Nihal! Ve benim geçmişimin belki de geleceğimin tek kelimesidir Nihal. Ben yokum aslında Hades, gördüğün bir gölgedir, Nihal'den arta kalan...
Yazarımız, kendine has yoğun dili ve kurgusuyla, imkânsız bir aşkın kristale benzeyen bütün ruh hallerini bir ayna gibi eserine yansıtıyor.
Yalnız, mutlu ve küskün bir adam yüreğinizin aşka dair her köşesini biliyor, buralarda gezinirken yeni köşeler hediye ediyor sizlere...
