Kayıp Kentin Radyosu

Daniel Alarcon

Newest Kayıp Kentin Radyosu Quotes

You can find Newest Kayıp Kentin Radyosu quotes, newest Kayıp Kentin Radyosu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Hükümet savaşla geçen on yılda kaybolan disiplini yeniden sağlamak için çocuklara sıkı bir dayak atılmasını tavsiye ediyordu.
Sayfa 23 - Ayrıntı Çev: Süha SertabiboğluKitabı okudu
Reklam
Bellek büyük bir yanıltıcıdır; keder ve özlem , geçmişi bulanıklaştırır ve canlı hatıralar bile silikleşir.
Mevsim yazdı ve hatta gökte bir ay ya da bir parçası vardı ve birbirlerine sımsıkı sarılmış halde geçen çiftler, güzel insanlardı hepsi de. Savaş hiç gelmeyecek gibiydi sanki.
Savaşın başlamasından neredeyse bir yıl önce, hükümetin yenilmez gibi göründüğü zamanlardı bu. Daha sonradan açığa çıktığına göre, bu kalabalığa, verdikleri hizmet ve gösterdikleri şevk için çıkar sağlanmıştı. Otobüslerle getirilmişler, başkanın konuşmasına tezahürat yaptıkları bir günlük mesailerinin karşılığında pirinç ve un yardımı almışlardı. Çoğu, kente uzak köylerden gelmişti ve dili bile bilmiyorlardı. Verilen işaret üzerine tezahüratlarını yaptılar ve dürüst işçiler gibi, ödeneklerini alıp evlerine döndüler.
Ama program devam ettikçe daha iyi anladım. Kendini birisine aitmiş gibi düşünen insanlar var.  Herhangi bir nedenden ötürü gitmiş birisi. Ve bunlar yıllarca beklerler, onlar kayıplarını aramaz, kayıp kendileridir."
Reklam
Hayatında hiçbir şey başaramadığı, yitirdiği zamanı telafi etme şansının hiç olmayacağı. Dikkate değer, müstesna ya da hatta cesurca hiçbir şey yapamadığı. Hüsranlarını sıralamaya yatkındı daima...
Şimdiyse Zahir bekliyordu, gözlerini sımsıkı kapatmış, kollarını incelenmek için uzatmıştı. Manau bir yudum daha aldığı sukabağını yere bıraktı. Ellerini, kesik kolların uçlarına koydu ve sert, yamru yumru deriyi avuçlarında hissetti. Zahir'in sağ kolunu bileğinden tuttu ve başparmağıyla yaranın üzerinde dolaştı. Kesilip nedbeleştiği yerde deri kıvrılıp içeriye dönüyordu, bir lavabo deliği ya da topraktaki bir yarık ya da kurumuş, girintili çıkıntılı bir dere yatağı gibi. "Yedi yıl oldu" dedi Zahir gözlerini açınca. "Bugün tam yedi yıl." Manau hiç sorgulamamıştı. Ev sahibinin kesik kollarını feci bir doğuştan kusur, Zahir'in hep çektiği bir eziyet olarak düşünmüştü. Tabii ki doğru değildi bu. Doğru olmadığını biliyordu. Ama yine de çok irkiltici bir şeydi: Yedi yıl önce bugün Zahir şakağını kaşıyabiliyor, sigarasını kendisi yakabiliyordu. Karısıyla sevişirken on olanağı daha vardı. Manau kendi ellerine baktı ve birer mucize gibi göründüler gözüne. Parmak eklemlerini çıtlattı, çok hoş birer çıt sesi çıkardılar. Parmaklarını kımıldattı, sonra Zahir'in onu seyrettiğini fark etti. "Özür dilerim."
Savaştan sonra, yerlerinden ayrılmış binlerce kişi Tamoe Savaşı'nın alanına geri döndüklerinde evlerini yanmış, bulvarlarını bomba çukurlarıyla delik deşik olmuş, tepelerini patlamamış cephaneyle dolu halde buldular. Sokaklarından tanklar geçmiş, buldozerler yerleşim adalarını yerle bir etmişti. Sevgili sokak lambaları da devrilmişti ama zaten etraflarında toplanacak pek fazla genç de kalmamıştı. Tüm bölge yeniden inşa edilmişti. Ölenler için bir anıt yapılmadan, daha önce orada yaşananların anısına bir plaket bile konulmadan.
121 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.