Kaybettiği şey ile aradığı şey aynı değilse insanın; ya rotası yanlıştır, ya bulunduğu yer... Şu an mı..? Dünden kurtulmuş, yarına bulaşmamış bir yerde(yiz)...
Okurken kendimi okyanusun ortasında küçücük bir yelkenli gibi hissettim; acaba rüzgar ne taraftan esecek ve ben ne tarafa doğru yol alacağım diye... Sonuna geldiğimde ise rüzgarın nereden esmesi gerektiğinden çok benim hangi tarafa gitmek istediğimin önemli olduğunu fark ettim... Epey savurdu beni bu yolculuk; ama iyi geldi... Size de iyi gelecektir inancındayım... Okuyun, zihinlerinizin pası silinsin...
Bir çocuğun herhangi bir yere ait olmayan ve herhangi bir işe yaramayan bir "şey"(!) bulmasıyla başlıyor hikaye. Nedir, ne işe yarar, nereden gelmiştir diye araştırırken iyi bir arkadaş oluyorlar onunla aslında, gayet de mutludurlar; ama hayatında ve çevresinde bilinmeyen bir şey'e yer yoktur! Bazen sadece mutlu olmak yetmiyor. Onu bırakacak bir yer bulmalıdır ya da ondan bir şekilde kurtulmalıdır... Çocuklarda sahiplenme duygusu ile sorumluluk bilincinin geliştirilmesine katkı sunacağı düşüncesindeyim. Sanatsal bir eserle buluşmanın verdiği keyif ise paha biçilemez
Oldukça anlam yüklü bir kitap. Seviye olarak yetişkinlerin mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum. Her ne kadar derinlemesine anlam yüklü olduğunu düşünsem de resimlemeler ve hikayesi oldukça uyumlu muhteşem bir kitap olduğu için ilkokul 1. sınıftan itibaren ebeveynlerle birlikte etkileşimli olarak okunmasında hiçbir sakınca görmüyorum. Bırakalım çocuklar da böylesine güzel sanat eserleriyle erken yaşlarda buluşsunlar.
Mutlu okumalar
