“Böyledir. Mutluluklar hep birden üşüşür başımıza.”
“Uyudu, uyandı, güldü, düştü, ağladı… Seneler geçti. Bir illete tutuldu: büyüdü.”
“Dedesinin büyük ayaklarına bakıp böylelerine ne zaman sahip olacağını hayal etmeye çalışırdı. Bilmezdi onlar büyüyünce kalbinin küçüleceğini.”
“Acı, söyleyebilen için ne hafifti.”
“Çünkü bana kalırsa insan zulüm gibi geçen on yıla, yirmi yıla yayılmış öfkeyi ya da her neyse o duygu, bir zaman sonra unutur, soğutur. Yani öyle olmadı. Ama o ancak tek bir ansa ısınıp ısınıp yer başımızı.”