Hayatımdan edindiğim yeni düşünceleri yazmışımdır. Onların içimde ne güçlüklerle doğduğunu, onların bilincine varınca, ne büyük bir sevinç duyduğumu, hayata açılan bu yepyeni yolu nasıl gördüğümü kimse bilemez!
İçinde bulunduğum bu durumun en korkunç, en acı, aynı zamanda en tatlı yanı ise şudur: Onu hissediyor, onu anlıyorum, o ise beni hiçbir zaman anlayamayacak. Bunu kesin olarak biliyorum. Onun beni anlayamamasının nedeni benden aşağı bir varlık olması değil! Aksine, onun beni anlamaması daha doğru... O mutlu bir kadın. Tıpkı doğanın kendisi gibi, yalın, sakin, doğasına, özüne sadık bir kadın. Eğrilmiş büğrülmüş, zayıf bir yaratık olan ben ise, onun benim nasıl bir yaratık olduğumu, çektiğim acıları anlamasını istiyorum!
Onu görmek, onun sesini duymak, onun yakınımda olduğunu bilmek benim için bir gereksinimdi, ancak o yanımdayken belki mutlu değil ama, huzur içinde olabiliyordum.