Kedi Gözü
Margaret AtwoodMost Liked Kedi Gözü Reviews
You can find Most Liked Kedi Gözü quotes, most liked Kedi Gözü book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
8.1Out of 10
Ellili yaşlarında olan ressam Elaine Risley, bir retrospektif sergisinin açılışı için, çocukluğunu ve gençliğini yaşadığı Toronto’ya döner.Bu dönüş çocukluğunun ve gençliğinin anılarını da tetikler.Küçük kızların dramalarını, ihanetlerinini, acımasızlıklarını, çocukların dünyasının yoğunluğunu ve kararsızlığını başarılı bir biçimde yansıtan Kedi Gözü en sevdiğim Atwood kitabı oldu diyebilirim.
1988 yılında yazdığı Kedi Gözü romanı üzerine; “Çocukluğundan kaybolup giden bütün o şeyler için yazınsal bir ev istediğini,” söylemiş Atwood.
Yine Atwood;”Bilyeler ( ki Kedi Gözü adı bilyelerden geliyor),Eaton’s katalogları, Watchbird You, kokular, sesler, renkler.Dokular.Roman yazmak, kısmen tanıdığımız dünya için yapılan bir kutlamadır.Geçmiş hakkında yazdığınız zaman, fiziksel dünyanız kaybolmuş durumdadır.Sizi yazmaya sevk eden şey, ağıt yakmaktır ve bu, kısmen zamanı durdurma ya da geri getirme çabasıyla yapılır.”der.
Yıllar sonra öğrenci Atwood’un kahvesini içtiği, Toronto Üniversitesi’ndeki öğrenci birliği binasına “The Cat’s Eye ismi verilir.
Kedi Gözü ile Kırmızı Pabuçlar-Margaret Atwood’un Yazarlığa İlk Adımlar kitabını eş zamanlı okumam nedeniyle, Kedi Gözü’nün, Margaret Atwood’un çocukluğu ve gençliğinden otobiyografik özellikler taşıdığını çok net görebildim.
Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve diğer kitaplarını hayatı hakkında fikir sahibiyken okuyacağım için çok mutluyum. Okuyacağınız en içten, en sıcak, en duygusal, en vurucu hikayelerden birisi. Çocukluğa, gençliğe, yetişkinliğe, büyümeye; kızlara ve oğlanlara, kadınlara ve erkeklere, arkadaşlığa, evliliğe ve yaşama dair çok şey barındırıyor. Aynı zamanda çok cesur; karakterin hayalleri, yazarın hayalleri; korkuları, sıkıntıları, düşünceleri ve çekinceleri de öyle. Mutlaka tekrar basılacaktır, basılmalıdır.
Ne yazık ki baskısı tukenmis bir kitap. Mutlaka tekrar basılması gerekir. Atwood'un sessiz dişil çığlığı nesiller boyu kulaklarda çınlamalı. Kedi Gözü kendi doğasını arayan masum bir kız çocuğunun hoyrat dünyaya tutunma çabası diyebiliriz. Arkadaşlıklar, dostluklar, erkekler ve dişil kalıplar arasına sıkışmış gerçek bir hikaye. Yazarın hayatının kesitlerinden izler bulabileceğiniz kitap kesinlikle farklı bir perspektif kazandırıyor. Her büyük romancı gibi o da gerçekliği kendi bakış acısıyla bükebiliyor. Romanı bitirdiğinizde soluk soluga kalmıyorsunuz belki çok da heyecan vaat etmiyor ancak bir kadini derinden tanidiginizi hissediyorsunuz ve onun yaşamının yarim kalmışlığı her tarafınıza siniyor...
Elli yaşlarında bir kadın ressam olan Elaine Risley, çucukluk ve gençlik yıllarını geçirdiği Toronto'ya sergi açılışı için gelir. Toronto Risley için hem geçmişindeki izlere tanıklık eder aynı zamanda korku ve sevinci hayatında odak noktası yapar. Hayatında en fazla iz bırakan kişi olan Cordelia ilk zamanlarda ısınamamasına rağmen sonradan en yakın dostu olur. Ergenlik dönemlerinde yaşanan travmaların sonraki dönemlerde nasıl devam ettiğini mükemmel bir kitapla bize anlatan Atwood kadın yaşamına ilişkin, çocukluk ve gençlik zamanlarına, kız çocuklarının hayatlarını, kültürüne ait enfes bilgilerle dolu bir kitap...
Selam!
Tüm kitapsever dostlarıma mutlu akşamlar kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum
Elaine Risley (ressam) retrospektif sergisinin açılışı için Toronto' ya, çocukluğunun geçtiği şehre gider. Burada onun ruh dünyası geçmişiyle bir nevi yüzleşme yaşamasına neden olur. Çocukluğuna, Toronto' ya yerleşerek babasının mesleği nedeniyle o zamana kadar yaşadıkları bir nevi göçebe hayatından yerleşik hayata geçmelerine, okula devam etmesine, kız arkadaşlar edinmesine, kısacası yaşamına dair en ince ayrıntılara kadar okuyoruz. O kadar detaylı anlatılmış ki sanki Elaine ile hemhal olup onun yaşadıklarını yaşıyoruz. Özellikle kız arkadaşlarıyla yaşadıklarını okumak bazen çok can sıkıcıydı.
Elaine, kız, kadın, sevgili, sanatçı kimliğiyle uzlaşmaya çalışan bir kadın. Bu eser de kadını anlatan güzel bir roman. Kurgu zaman olarak II. Dünya Savaşı'nın bitme zamanlarına ve sonrasındaki sürece denk geliyor olsa da , hangi toplum, kültürel yapı ve ülkede olsa da kız çocuğu olmanın, kadın olmanın zorluklarını gözler önüne seriyor.
Statik bir okumaydı. Ayrıntı anlatım ve fazla detay beni okurken biraz yordu. Buna rağmen konu ve kurgu olarak sevdiğim bir kitap oldu. Sizlere de tavsiye ediyorum
