Çocuktuk, büyüdük, kitapları seçtik başka şeyler seçen insanlar arasında.
Günden güne kaplandı duvarlarımız. Odalarımızın her bir yanına sindi harflere sinmiş sessizlik türleri.
Hayat sıkışıyor ve sıkıştırıyor. Şehirlerimizde yalnızlık tebdil kıyafet geziniyor. Sağırlar diyaloğunda yerini alan söz bizi artık kendi kendimize konuşmaya, olmadı bizi can kulağı ile dinlemeyenler sanki okuyacaklarmış gibi yazmaya yöneltiyor.
Gelişen Türkiye'nin insanları balkonu anlamadı. Onu yatak odasına, salona dahil ederken metrekare kazandığına sevindi de, her evden bir düş odası eksikliğini fark etmedi.