İnsanlar, kötü niyetliler; başkalarının zor durumda kalmalarına, acizliğine veya talihsiz şartlar nedeniyle mutsuz olmalarına karşı eğlenmeye hazırdılar.
“Nasıl gidiyor Anton? Gazeteyi okumayı bitirdin mi?” diye sordu Rotten, başını kaldırıp bakmadan.
Anton Kovaç, biraz önce ne okuduğunu anlatabilmek için ona birlikte kitap raflarına kadar yürümeyi teklif etmek istedi. Kısa zaman önce, Rotten adındaki Belgradlı bu profesörle oldukça iyi dost olmuşlardı. Askerliğin son ayı her ikisine de zor
“Nasıl gidiyor Anton? Gazeteyi okumayı bitirdin mi?” diye sordu Rotten, başını kaldırıp bakmadan.
Anton Kovaç, biraz önce ne okuduğunu anlatabilmek için ona birlikte kitap raflarına kadar yürümeyi teklif etmek istedi. Kısa zaman önce, Rotten adındaki Belgradlı bu profesörle oldukça iyi dost olmuşlardı. Askerliğin son ayı her ikisine de zor
Dört öyküden oluşuyor Kehanet.Dört öykü de çok kuvvetli. Drago Jančar bu öykülerin iskeletini ironiyle, gerçeklikle, espriyle ve üç noktalarla sarıyor. Düşündürüyor hatta rahatınızı bozuyor. Güldüğünüz an ‘buna gülmemem gerek değil mi’ ikileminde kakıyorsunuz.
.
Kitaba ismini veren öykü Kehanette tek bir duvar yazısının nelere yol açabileceğini görüyoruz. ‘Göle bakan adam’ söyleyeceği çok şeyi olan ama dinlenmeyen ve inatla konuşmaya devam eden bir adamın hikayesi..
.
Son öykü ‘iki fotoğraf’ ise beni en çok etkileyen kısımdı.Plaza de Mayo anneleri,Cumartesi annelerini anımsattı bana..Evlatlarının kemiklerine,küllerine bile hasret olan anneleri..