Kekeme Çocuklar Korosu'nda acıların tek bir çırpıda dile gelemeyişi, hatta kimi zaman kekeleyerek bile dillendirilemeyişi gerçeği var aslında. Yani bağıramayan dilsiz acılar.
Daha da açacak olursak; kaplanlar ve güven, engelli bir çocuk ile annesinin ona olan engin sevgisi, konfeksiyon çalışanları ve aşkları, eski filmlerin dayak yiyen figüranı Yadigar Ejder, 28 Şubat'ın başörtü mağduru öğrencileri, gazetelerin üçüncü sayfa haberleri, aşkın gerekliliği, kapitalizm, istismar, şizofreni ve sayıların hayatlarımızı işgal etmesi gibi bir çok konuyu bünyesinde barındırıyor ve her birinin sancısını da içinde taşıyor özetle.
Bu kadarını açmak kâfi sanırım, dahasını açmaksa sizin ellerinizde.