Sanırım aşık oldum. Böylesine güzel, şairane, etkisinden çıkamadığım pek az eser olmuştur.
Alıntıları başka bir kitap üzerinden yayınlamış olsam da..
İçimi bir hoş eden ister filmi ister kitabı; izlerken de okurken de başımı döndürecek kadar etkisi altına alan bu eser ciddi bir başyapıt.
Muzaffer... Rüştü... Sadece karakter olarak göremiyorum sizleri. Hayattan birer parça, resmen karşımda etten kemikten bireylersiniz.
Şiir, edebiyatla aşırı bir alakam olmamasına -yalnızca bir okurum- rağmen beni bile şiire yöneltecek kadar muhteşem tesiri olan bir yapıt.
Suzan... Sen bensin galiba. Suzan'a apayrı bir hayran kaldım
Verem. Gerçek bir veba. Hastalığın pençesinde olmak, sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmak; dünyadaki en zor şey. Hepinize sağlıklı, uzun, hayırlı yaşamlar diliyorum.
Bol kaybetmeli ama derin düşünmeleri olan bu güzel kitabı okumanızı hemen sonrasında da filmi seyretmenizi öneriyorum.
Ayrıca buradan Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat'a güzel oyunculukları, Yılmaz Erdoğan'a da özellikle yönetmenliği için bolca teşekkür ediyor, başarılarının uzuuuun zaman sürmesini diliyoruuum.
