Kelebek eseri, yazar Henri Charriere'in henüz çok genç yaşta işlemediği bir cinayet yüzünden müebbet kürek cezasına çarptırılması ve yıllar süren bu mahpus günlerinde başından geçen olayları konu edinen oldukça etkileyici bir kitap. Kelebek kendisine yapılan bu haksızlığa karşı başlarda içinde taşıdığı öfke ve intikam duygusuyla, sonrasında yaşama olan tutkusuyla defalarca kaçma girişiminde bulunmuş; bazen kaçabilmiş, sonra yakalanmış, tekrar kaçmaya çalışmış derken başından geçen eşsiz serüvenlerle, büyük mücadelesiyle, her şeye rağmen iyi kalabilme çabasıyla ve her şeyden öte yaşama tutkusuyla okurlara ilham verici bir hikaye bırakmıştır arkasında.
Serüvenlerle geçen bu öykünün alt metinlerinde o kadar önemli mesajlar var ki... Kürek cezasını çekmek için gönderildiği Fransa'nın sömürgelerinden biri olan Fransız Guyanası'nda tanıştığı; bir bakıma uygar toplumun dışında kalan Kızılderililer, cüzzamlılar, okuma yazma bilmeyen insanlar "modern uygarlık" karşısında öylesine önemli insanlık dersleri vermektedir ki... Bunun yanında yazar, insan hakları konusunda ileri noktada olduğu düşünülen Fransa gibi bir ülkeye karşı adalet noktasında büyük eleştiriler getirmektedir.
Kelebek her yönüyle çok kıymetli bir eserdi; umudun, mücadelenin, pes etmemenin ve de yaşamı sevmenin kitabıydı... Ben çok sevdim, umarım okumayı düşünen her arkadaşım aynı hislerle okur. Hoşça kalın
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 20195.4k okunma
Hiçbir dinsel eğitimden geçmemek,... gerçekten arandığında Tanrı'ya rastlamayı
engellemiyor. Rüzgarda, güneşte, denizde, ormanda, yıldızlarda, insanoğlunun beslenmesi için sağa sola bol bol serpiştirdiği balıklarda onu bulmak mümkün.