İstatistikler, her politikacının bildiği gibi, ikna edici değildir çünkü insanlar rakamları anlamazlar. Ama hikâyeleri anlarlar.
Hikâyeler geceleri uykunuzu kaçırır...
Çarpıcı denebilecek kadar açık sözlü bir iletişim tüm argümanları, itirazları, seçenekleri, seçimleri ya da duygusal işletimi saptırır ve diğer kişinin dramatik bir seçim yapmasına neden olur.
Çoğu insan bilgiyi, karar üretmek için kullandıkları öznel, yanlış ve hatalı fikirlerle işler. Sonra da bunları, daha önce verdikleri kararlarla eşleşen olaylarla doğrularlar.
İnsanlar, davranışlarını düzenleyip kontrol ederken farklı başarı düzeylerine sahiptir. Herkes içinden, dürtüsel eyleme yönelme odaklıdır. Öz-düzenleme, bastırılmış duyguları iten tepkiyi canlı tutan benzindir.