Ayın son kitabı ve uzun ama çok uzun bir süreden sonra bu kitapla birlikte ayda 15 kitap okumuş olmaktayım. Umarım düşüş yaşamadan bu şekilde devam eder okuma hızım.
Yazarın kalemi, hayal gücü her yeni kitabında daha da güçleşmiş ve zenginleşmiş şekilde ortaya çıkıyor.
Kitap geçmişten günümüze süregelen savaşı Romalıların vahşiliğini, kadın ve çocuklara yaşattıkları dehşeti, savaşın acımasızlığını gözler önüne sürüyor. Aslında kitaplar ilgili anlatılacak çok şey var ama şu an öyle ki kalakaldım yazacaklarımı hizaya sokamıyorum.
Arunas’ı, Gwen’i,Lucius’u, Arne’yı, Gailleann’ı ve daha ismini saymadığım savaşçıları çok sevdim. Ve Alb’i de unutmamak lazım. Kitapta daha çok Keltlerin kayıp klanlarının son varisi Arunas ile Arne’nin hikayesine ihanete, kapıya dayanmış savaşa karşı birlik olup mücadelesine ve dostlarınında bu mücadeledeki desteklerine tanıklık ettik.
Ve kitaptaki kadın karakterlerinin gücüne, savaşmadan pes etmeyişlerine hayran kaldım.
Detaylı bir şekilde konuyu anlatıp spoiler vermek istemiyorum. Tabi bir de şöyle bir durum var. Kitabın içindeki tüm duyguları ancak kitabı okuyarak hissedebilirsiniz. Kesinlikle tavsiye ederim. Kitabın son kısmında Keltler serisinin ikinci kitabıyla ilgili bir ön okuma Gailleann’ın gerçek hikayesini çok ama çok merak etmeme sebep oldu. Umarım çok yakın zamanda Gailleann’ın hikayesini okuruz. Ve tabi ki Lucius ile Aranwen’in hikayesini de çok merak ediyorum.
