Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar

Nazım Hikmet Ran

Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar Gönderileri

Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar kitaplarını, Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar sözleri ve alıntılarını, Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar yazarlarını, Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
43
''Zafer bütün felaketleri unutturacak kadar kuvvetli bir nesnedir.''
Sayfa 125Kitabı okudu
Gelelim Behçet Kemal'in hakkımda yazdıklarına..
"Ne tuhaf şey, İslamcılık kusur, Osmanlıcılık kusur, bunu anlamayacak, takdir etmeyecek kimse yoktur, çünkü ikisi de zamanlarını yaşamış memleketim için yeniden canlandırılmaları asırlarca gerilemek arzusuyla birdir. Fakat sosyalist şair olmak, yani memleketini ve halkını en çok seven, memleketinin ve halkının en mamur olmasını isteyen şair olmak neden kusur olsun ve bu neden dolayı Türklük şuuruyla uygun düşmezmiş?
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
39
''Piraye'ye yazdığın ve bundan evvelki mektubunda bana gönderdiğin şiirlerindeki lirismden memnun ol Kemal Tahir. Lirism tabirinin çok aşağılık adiliklere alem olması lirismin kötü bir şey olduğuna delâlet etmez. Sağlam ve sıhhatli lirism -senin o yazılarındaki gibi- bütün güzel sanat şubelerinin temel taşlarından biridir. Hakikî mânâsıyla lirik olmayan adam ne şair ne de romancı olabilir. En büyük realistlerde sağlam lirismin payı ve hissesi vardır. Mesele lirismin hacminde, söylediği şeyde, muhtevasında. Her ne hal ise. Lirismden ulu orta nefret etme, ''hayatta idealistlerin'' hepsinde lirism vardır.''
Sayfa 117Kitabı okudu
36
''Biliyorsun, ancak kavgada vurulan acı duymaz, ve kavga edebilmek hürriyetidir -----en mühimi hürriyetlerin.! * İçerim yanıyor, Kemal -----dışarım serin.. Anlıyorsun, zaten ettiğim laf -----bizim laflarımızdan herhangi biri, -----çok konuşulmuş -----konuşulmakta olan -----bizim laflarımız. Şimdi kim bilir kaç yerde, kaç insan dizlerinde âtıl ve çaresiz yatan ellerine küfredip -----acıyarak -----bu lafı ediyorlar. * Anlıyorsun; zarar yok, ben anlatacağım yine. Elden hiçbir şey gelmediği zaman -----konuşup anlatmanın alçak tesellisi..''
Sayfa 111Kitabı okudu
33
''Sana bir şey söyliyeyim mi Kemal: İki insan arasındaki çeşitli ruh, akıl, bilgi, görüş münasebetleri silsilesiyle birbirine gayet uygun olursa dostluk denen hadise dehşetli bir kuvvet oluyor. Düşünüyorum. Seninle benim aramdaki münasebetlerin silsilei meratibi temelden yukarıya doğru menşurdan geçen renkler gibi vazıh, berrak ve birbirine imtizaç edici..''
Sayfa 107Kitabı okudu
33
''Yengen geldi gitti. Hep senden konuştuk. Otuz yaşını aşkın bir çocuğumuz olduğu için kendimizi çok ihtiyar, fakat bu çocuğumuza çok güvendiğimizden kendimizi çok genç bulduk.''
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
32
''Memleketimiz, halkımız, dünyamız ve insanlarımız için en güzel şiirlerimizi,, en güzel hikâyelerimizi yazacağız.. Rahatlığımızdan, şahsî emniyetimizden yüzümüz kızaracak, dehşetli azap duyacağız, fakat Türk halkına ve dünyamızın insanlarına söyleyebileceklerimizin en güzellerini söyleyeceğiz..''
Sayfa 106Kitabı okudu
28
''Mazide melce aramak kaçaklıktır, ama bir asır sonrasının dalgasına düşmek de kaçaklık. Asrımızı bütün sefalet ve büyüklüğüyle, ölen ve doğan unsurlarıyla anlarsak ve faal olarak asrımızın kavgasına ''hayat'' cephesinden iştirak edersek ve kendi asrımızın saadete kavuşacağına inanırsak yaşadık diyebiliriz. Şimdi şiir için, roman için, hikâye için olsun bu temanın ne geniş, ne teferruatlı ve tekrarlana tekrarlana bitmeyecek imkânlar verebileceğini düşün.'' * (Melce: Sığınak)
MALATYA (Mayıs 1941-1944) 25
''Sana biraz da yakında teşrif edeceğini ümid ettiğim odamızdan bahsedeyim. Tavanı beyaz ve duvarları açık mavi badana ettirdik. Rafları maviye boyadık, bir çeşit mavi köşe oldu. Pencerenin içinde bütün pencere içini kaplayan bir bahçemiz var ki çeşitli çiçekler açıyor. Yani pencere içini toprakla döşedik ve fideleri doğrudan doğruya bu toprağa diktik. Tahtamız, yani döşememiz yüksek, tam pencere hizasında. Ha, aptesthane kapısıyla oda kapımız da yağlı boya neftî.. Yarın öbür gün döşemeyi kaynar su ile yıkatacağız, tahta kuruları ölecek.. Velhasıl Kemalciğim, geleceksin diye odamızı süsledik. Sana Malatya'yı aratmaması için elimizden geleni yaptık.''
22
''Bir romanda cümleler birbirinden parlak olursa realiteden uzaklaşırız. Realitede ''parlak'' ve ''silik'' vardır. ''Parlak ve silik'' tezadının birliği realiteyi meydana getirir.''
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.