Kemal Tahir'in Sohbetleri

İsmet Bozdağ

Sayfa Sayısına Göre Kemal Tahir'in Sohbetleri Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Kemal Tahir'in Sohbetleri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Kemal Tahir'in Sohbetleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Anlattığına göre, eğer Marksist olmasaydı, 'Osmanlı'yı hiç bir zaman anlayamayacaktı. Çünkü Osmanlı Padişahı, materyalist açıdan yaklaşılmadıkça Batı krallığı gibi görünür; kıl kadar farkı kalmaz. "Osmanlının sınifsız toplum oluşu benim gözümü açtı" dediğini hatırlarım...
Sayfa 6 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, İkinci Baskıya Önsöz, Kemal Tahir ÜstüneKitabı okudu
Şiire sıvanan kişi, düzyazı'nın da hakkından gelir! Kemal Tahir de, -gençliğinin ilk yıllarında bile- iyi bir düzyazı ustası olacağının işaretlerini vermişti; hikâye yazıyordu. Pek çok hikâye yazmıştır. Bunların çok azı, bugün elimizdedir. Konuşmalarımız sırasında: 'pek çok hikâye yazdığını, bunların çoğunda müsvedde kullanmadığını; bu hikayeleri, ya mektuplarında dostlara; ya yayınlanmak için gazete ve dergilere gönderdiği için, elinde hemen hemen hiç bir şey kalmadığını yakınarak söylerdi.'
Sayfa 6 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, İkinci Baskıya Önsöz, Kemal Tahir ÜstüneKitabı okudu
Reklam
Kemal Tahir daha Galatasaray'da okurken, şiir yazıyordu ve Ahmet Haşim'e hayrandı. Şiir yazmak hevesinde, "başkasından farklı olmak", "güç işe koşulmak" eğilimi vardır. Bu, içinde yaşayan aşağılık duygusunu yenmek çabasıdır. Kemal Tahir de hayatta ezilmiş bir anne ve babadan geliyordu; anne sarayda kalfalığa bile yükselmeden başgöz edilmiş bir Çerkez kızı; baba, 1908 darbesiyle Saray Marangozhanesinde kazandığı rütbelerden ve aylığından yoksun kalıp, sokaklarda iş arayan bir dülger!. Bu ezilmişlik, evin büyük oğlu Kemal Tahir'e de ister istemez sıçramıştır! Nitekim, ilk gençliğinde yazdığı şiirlerinin büyük bir bölümü, toplumda ezilmiş insanların hikayesi, mersiyesidir!.
Sayfa 6 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, İkinci Baskıya Önsöz, Kemal Tahir ÜstüneKitabı okudu
Kendisine, zaman zaman sormuştum: "Nazım Hikmetle kaynaşıp Marksizme koşulunca, eski dostların ile kopuştun mu?.." Bu soru karşısında biraz dalar gider, sonra uzak bir sesle cevap verirdi: "Kopuştuk sayılmaz! Eskiden 'buluşurduk', sonraları 'rastlaşır' olduk. Ayaküstü sohbetlerimizde, birbirimizi incitmeyecek konular seçmekte özen gösteriyorduk!.." derdi.
Sayfa 7 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, İkinci Baskıya Önsöz, Kemal Tahir ÜstüneKitabı okudu
Bu, Nazım Hikmet hayranlığından doğan Marksist tutum, plâtonik olmaktan ileri bir safhada değildi. Daha doğrusu, sistemler arasında bir bocalama yaşıyordu Kemal Tahir!.. Yürek ve kafa cengi başlamıştı... Fakat hayatının ağırlık noktası, Nazım Hikmet çevresine artık kaymıştı. Polis, kendisini izliyordu. Kemal Tahir de sözünü esirgemiyor, henüz gerçek yapısını kavrayamadığı Marksizmi, savunur görünüyordu.
Sayfa 7 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, İkinci Baskıya Önsöz, Kemal Tahir ÜstüneKitabı okudu
Fakat ne olursa olsun, Kemal Tahir'in bu sınırlı Marksist eğitimi, kendisinde geniş bir fikir perspektivi oluşturdu. Öğrendikçe, daha çok öğrenmek açlığını yaşıyordu. 'Marksizm', madem ki bir sosyal sistemdi; sosyolojinin bir ürünü idi; öyleyse ham maddesi, 'Tarih'ti!. Nitekim sistemin bir adı da 'Tarihî Maddecilik'ti! Öyleyse, hem dünya tarihini, hem ülkenirı tarihini çok iyi bilmek gerekti.
Sayfa 8 - Emre Yayınları, 1995, 2. Baskı, İkinci Baskıya Önsöz, Kemal Tahir ÜstüneKitabı okudu
Reklam
418 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.