Kim bilir ,belki de hayatındaki iki kadını buluşturmak istemişti.Belki onlara karşı kendini suçlu hissetmişti.Belki artık susmasınlar istemişti.Latife düşündüklerinden korktu.Aslında düşündüklerinden değil de onları buluşturanın o olabileceği ümidinden …
Hayat ona ümit etmemeyi öğretmişti çünkü…Ümit etmek ,acı demekti onun için beklemek demekti,gelmemesi demekti.Her defasında biraz daha içine kapanmak,biraz daha yaralarına sarılmak demekti.
Oysa ben onun için tüy gibi bir şey olmak istemiştim. Bir martı kanadından düşüveren tek bir tüy kadar hafif... Beyaz , bembeyaz bir duygu... Görüldüğünde insana denizi hatırlatan , rahatlatan ... O her gün yeni bir şeyin olduğu vakitlerde , o tehlikeli , belirsiz ve mücadeleci günlerde , sığınacağı en güvenli liman olayım istemiştim . Soluklandığı , dinlendiği , huzur bulduğu bir liman ...
Gelsin , elimi tutsun sadece ... Hiç konuşmasın , hiç konuşmayayım , birlikte susalım ...
Bekledim . Ben ömrüm boyunca beklemişim onu . Ne olacak biraz daha beklerim diye avutuyordum kendimi . Ama bu , ötekilerden farklıydı. O kadar zor ki ! Yanında değilken biliyorsun ki yanında değil , biliyorsun ki onu görme ihtimalin de yok . O yüzden ummuyorsun , beklenti içine girmiyorsun . Kendi içinde yaşıyorsun aşkı da , hasreti de ... ( Fikriye )