Kemalizm Laiklik ve Demokrasi

Ahmet Taner Kışlalı

Kemalizm Laiklik ve Demokrasi Gönderileri

Kemalizm Laiklik ve Demokrasi kitaplarını, Kemalizm Laiklik ve Demokrasi sözleri ve alıntılarını, Kemalizm Laiklik ve Demokrasi yazarlarını, Kemalizm Laiklik ve Demokrasi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demokrasiyi güçlendirmek için verilmiş olan ''yasama dokunulmazlığı''nın, demokrasiyi yıkmak ya da yozlaştırmak için kullanılmasına izin vermek yanlıştır
Sayfa 308Kitabı okudu
Atatürk’ün ulusçuluk ve ulusalcılık anlayışını en özlü bir biçimde değerlendiren bir anlatım, Unesco’nun 1981’i Atatürk Yılı ilan eden kararda var. Bürleşmiş Milletler’e ye 156 ülkenin oybirliği ile aldığı bu kararda, Atatürk şöyle tanımlanıyordu: “Uluslararası anlayış ve barış yolunda çaba harcamış üstün bir kişi, olağanüstü bir devrimci, sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk lider, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, insanlar arasında hiçbir renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz bir devlet adamı...”
Reklam
Daha o yönde hiçbir istek, hiçbir gereksinme yokken, Türk kadınına siyasal hak ve özgürlükleri -demokrasinin anayurdu sayılan bazı Batılı ülkelerden önce- veren, kadının siyasal yaşamda ağırlık kazanmasına çaba gösteren de Atatürk’tür. Eğer bugün Almanya’da her 100 üniversite öğretim üyesinden ancak birisinin kadın olmasına karşılık, bu oran Türkiye’de tam otuz katı yüksekse, bunda Kemalist devrimin katkısı yadsınabilir mi?
Almanya, İtalya ve Japonya gibi sanayileşmiş ülkelerin bile, demokrasiye kendi “iç dinamik”leri ile değil, savaş yenilgisiyle birlikte “dayatılan” koşullar nedeniyle geçtiklerini unutmamalıyız! Unutmamalıyız ki Kemalizm’in erdemlerini ve demokrasi karşısındaki tavrını daha iyi anlayabilelim!
İki nedenden dolayı, “Kemalizm” sözcüğünü “Atatürkçülük” sözcüğüne tercih etmek daha doğru olur: Atatürkçülük yıpratıldığı için, bir; Kemalizm uluslararası dile girdiği için, iki. Cumhuriyetimizin son kırk küsur yılı, “Atatürkçülük” adına Atatürk’e yapılan ihanetlerle doludur. Bir başka kesim ise, Atatürkçülüpü, Atatürk’ün sağlığında yaptıklarının “bekçiliği” biçiminde anlamıştır. Kalıplaştırmıştır, dondurmuştur. Oysa bu, Atatürk’ün önderliğinde gelişen ideolojinin ve devrimin özüne aykırıdır. Kemalizm “ilerici” bir ideolojidir. Ne geçmişin bekçiliğidir, ne de kalıplaşmış bir inanç sistemi. Değişen koşullar içinde, sürekli ve akılcı bir yenilenmeyi ve o yenilenmenin ilkelerini içerir.
Bir seçeneğin doğruluğu, öteki seçeneğin yanlışlığını mı kanıtlar?
Sayfa 259Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.