Bu kitap hakkında yazılmış olan çok güzel yorumlar mevcut fakat ben de düşüncelerimi anlatmak isterim.
Öncelikle takdim kısmında belirtildiği gibi Yahya Kemal'in eserleri kendisi öldükten sonra basılmış. Dolayısıyla Kendi Gök Kubbemiz de Yahya Kemal şiirlerinin derlemesiyle oluşuyor. Yahya Kemal edebiyatımız için çok önemlidir, keza şiirleri de öyle. Fakat takdir edersiniz ki dikensiz gül olmaz. O zaman ilk olarak bu gül niteliğindeki değerli eserin dikenlerinden yani kusurlarından bahsedelim.
Peyami Safa okuyanlar bilir, çoğu kitabının en arka sayfasında sözlük bulunur. Malumunuz eski dönemde yazılmış eserler ve okunması kelime bilgisi gerektiriyor. Fakat bu kitapta sözlük kullanılmamış. Bu sebepten her sayfada bir kelime araştırmamız gerekiyor, bu da beni rahatsız etti. Tabii bu belki benim cahilliğimdendir:D
Bunun dışında harika bir yazım diline ve söz sanatı becerisine sahip yazarımız Yahya Kemal'den başka kitap okur muyum bilmem ama bu kitabının bir şiir kitabı olmasını göze alacak olursak beni fazlaca doyurduğunu söyleyebilirim. Her satırı altı çizilesi. Ölüm, aşk, musiki, din ve vatan gibi konular mükemmel işlenmiş.
Yahya Kemal'e iyi bir başlangıç ama şiir okumayı sevmeyen biri için doğru bir tercih olacağını düşünmüyorum. Okurken Yahya Kemal ile birlikte maziye sürüklenip gidiyorsunuz, eski dönem atmosferini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Süleymaniye, Endülüs, Sicilya; bazen de bir düş, mezarlık ya da sıradan bir sahilde gezintiye çıkıyorsunuz sanki.
Son olarak 'tahayyül'ümü ne kadar zorlasam da kitabın -derlemenin- niçin Kendi Gök Kubbemiz ismini aldığını anlayamadım.