Bu kadar güzel bir gece, harika bir yağmur var ve içime mutluluk doluyor. Kendimi oldukça pozitif hissediyorum. Kitap hakkında ise bir o kadar negatifim ama kötü anlamda değil. Çünkü harika bir sayfa düzeni ve yormayan bir anlatım olmasına rağmen ilerlemeyen bir senaryo okuyoruz resmen. Çok fazla tekrar ve çok fazla yorum katılmış ve kafam oldukça karıştı diyebilirim. Mesela ilk hikaye Casanova. Okuyorum, iyi gidiyor, sürüklüyor ve ilginç geliyor derken adam bir anda Sex Makinası olup çıkıyor ve ‘Aman Aman Nere Geldik’ durumlarıyla karışık bir sendroma sokuyor beni.
Kitapta en çok ilgimi çeken ve tadını her satırda aldığım yazı ise ‘Tolstoy’ oldu diyebilirim. Gerçekten her sayfası, her verilen bilgi ayrı bir lezzet sunuyordu. Bu durumda oldukça hoşuma gitti ve diğerlerine göre nispeten daha uzun olan bu bölüm aynı zamanda en çok hoşuma da giden bölüm oldu.
Peki, bu üç yazarın ortak noktası neydi de kitapta bir araya geldiler. Gerçekten sorulması gereken sorulardan biri olduğunu düşünüyorum ve naçizane fikrim ise ‘Hayatlarını Şiir Gibi Yaşamış ve Yazmış Sanatçılar’ oldukları yönünde.
Son olarak da çeviri ve basım kalitesinin de gerçekten çok iyi olduğunu, sırıtmadığını gösteriyor bizlere. Bu çok önemli bir konu çünkü konunun tam derinine inip, finali yapacağınızda çevirmenin adeta sıkılırcasına, bitse de gitsek havasında sonlandırdığı yazılar sizi de sıkar ve çok olumlu giden kitap bir anda olumsuza döner. Böyle bir şeyin yaşanmaması ise gerçekten çok iyiydi. Bunun için çevirmene ve yayıncıya da teşekkür ediyoruz.
Hepimize mutlu geceler dilerim..