Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kendi Kalemini Kıranlar

Cemile Sümeyra

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İlhami çiçek
Göğe bezgin bakanların bir türlü öğrenemediği bir oyundur satranç.
Zafer Ekin Karabay, ardında ''Bütün Mesele Neydi?'' isimli bir intihar mektubu bırakır. Bu mektupta söyledikleri dikkat çekicidir. "hani, ‘hayatın neresinden dönülse kardır’ dizesi var ya Nilgün’ün, canım benim, ben yaşamın neresinden döneceğimi çoktan belirlemiştim. Nilgün Marmara’nın 29 yaşında, S. Plath’in şubat ayında intihar etmesi, benim de 29. yaşımın 29 şubatında intihar etmemi gerektirmezdi. ama madem ki yaşamda kalmaya kendimi ikna edemiyordum, o zaman bir tarih belirlemeliydim ve 29. yaşımın 29 şubatını seçtim. bu yüzden ‘şubatta saklambaç’a bir yığın başka sırla birlikte intihar edeceğim tarihi de gizlemiştim. ne var ki, kitabımı bir türlü bastıramadım (o kitabı görmeden ölmek bana nasıl acı veriyor bilemezsiniz). Ama şimdi yaşamımın bu ayrım noktasında hiçbir yerde huzur bulamadığıma göre bu tarihi bekleyecek gücüm de kalmadı. Hem Zebercet de belirlediği tarihten önce intihar etmemiş miydi? (Kimbilir belki kendimle barışabilseydim...)
Reklam
Virginia Woolf, Cesar Pavese, Sylvia Plath, Stefan Zweig gibi yazarlar, hayatlarına intihar eylemiyle son veren isimlerden bazılarıdır. Her birinin intihar nedenleri farklı olsa da, intihar olgusu bu isimlerin kaderlerini birleştirmiştir. Türk edebiyatında ise Yedikuleli Faizi, Emir Çelebi, Beşİr Fuad, Sadullah Rami, Galip Efendi, Ömer İhya, Şakir Efendi, Tokadizade Şekip, Halil Nihat Boztepe, Rabia Bayraktar, Güngör Rona, Can İren, Rasih Güran, Celal Sılay, Turgut Günay, İlhami Çiçek, Kenan Özcan, Nilgün Marmara, Kaan İnce, Metin Akbaş, Sosyal Ekinci, İlhan Şevket Aykut, Hüseyin alacatlı, Nazir Akalın, Zafer Ekin Karabay... intiharla hayatlarına son veren isimlerdendir. Bu isimlerin yanısıra bir de, intihara teşebbüs eden edebiyatçılar vardır ki; İzzet Molla, Dertli Lütfi, Hasan Remzi Efendi, Asaf, Ziya Gökalp, Ümit Yaşar Oğuzcan, Pınar Çekirge, ve Şakir Efendi... bunlardan bilinenleridir.
Osmanlı döneminde, bilim peşinde koşan cesur adam, Beşir Fuad.
Abdulhak Hamit Tarhanın deyişiyle: ''Hurafeler karşı doludizgin mücadele halinde görürüz. Müspet ilim ve düşüncenin apolijisini yapar. Ayrıca insana hakikatler namına girişilen mücadelenin zevkini tattırmaya çalışır. Ama kendisi bu zevki tatmaktan yoksundur. Çünkü bir yanda çağdaş düşünceyi, çağdaş bilimin verilerini Türk kültürüne taşıyarak yeni bir dünyanın kapılarını açmaya çalışırken, bir yandan da bilgisiz ve tutucu şöhret-i kazibelerle boğuşmak, onların hakarete varan saldırılarına karşı koymak zorundadır. Ve bu kavgada yalnızdır, tek başınadır. Bu yalnızlık götürür onu ölüme.
Nilgün Marmara
Mezar Tükenirdi monolog Kaçarken içine düştüğüm kara toplum Big bang sonrası büyük yalnızlık bilinmeyeni Saçlarında titreyen iblisler karartırken güneşi Üstüste gömülürken Saydam yaşamlar Bir yankı duyulurdu hiç’likten Bütün yalnızlıklarınızın ilenci Korusun çoğulluklarınızı Cinnet koyun erdemin adını Maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın Hepiniz mezarısınız kendinizin…
Reklam
Kaan ince ile ilgili arkadaşlarının anlattıkları..
''Hayyam'la şarabı, Ahmet Arif ile rakıyı, sazın sesini, bir de Gülcan'ı severdi.''
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.