Kendimize Dair
Jiddu KrishnamurtiNewest Kendimize Dair Reviews
You can find Newest Kendimize Dair quotes, newest Kendimize Dair book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
8.8Out of 10
Kitap beni daha bitirmeden etkisi altına aldı. İnsanlığın var ettiği üstüne ideolojiler yarattığı düşünceleri, kalıpları, sınıflandırmaları yok sayıp insanın gerçek anlamda zihinsel nasıl daha özgür ve rahat yaşayabileceğine değiniyor. Tam olarak yol göstermiyor ancak öncülük ediyor. Herkes okurken kendisinden örneklerle anlayacaktır yanlışlarını ama krishnamurti onu okurken bunun yapılmamasını sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi okurun okumasını istiyor.
Can alıcı kısmı sanırım korku konusu, insanın geçmiş ve gelecek olarak zaman kavramının varlığından dolayı korkuyu yaşadığını belirtiyor. Zaman ve korkuyu düşünceyi birlikte kabul ediyor. Korkunun gerçekten anlaşılmasını değil görülmesini işliyor.
Şiddet sadece başkalarını öldürmek değildir. Sert bir söz sarf ettiğimizde, bir kişiyi bertaraf etmeye çalıştığımızda, korktuğumuz için itaat ettiğimizde de şiddet söz konusudur. Dolayısıyla şiddet sadece Tanrı adına, toplum ya da ülke adına organize edilmiş bir kasaplık değildir. Şiddet çok daha ince, çok daha derinlerdedir ve biz şiddetin o derinliklerine inmeye çalışıyoruz.
Kendinizi Hintli, Müslüman, Hristiyan, Avrupalı ya da başka bir şey olarak adlandırdığınızda, şiddete yönelmiş oluyorsunuz. Bunun neden şiddet olduğunu anlayabiliyor musunuz? Çünkü kendinizi insanlığın geri kalanından ayırıyorsunuz. Kendinizi, inançla, milliyetle, gelenekle ayırdığınızda bu, şiddeti körükler, öyleyse şiddeti anlama derdinde olan bir insan herhangi bir ülkeye, herhangi bir dine, herhangi bir siyasi partiye veya parti sistemine ait değildir; o sadece insanlığı topyekûn anlamanın peşindedir."
264 syf.
10/10 puan verdi
"Şiddet sadece başkalarını öldürmek değildir. Sert bir söz sarf ettiğimizde, bir kişiyi bertaraf etmeye çalıştığımızda, korktuğumuz için itaat ettiğimizde de şiddet söz konusudur. Dolayısıyla şiddet sadece Tanrı adına, toplum ya da ülke adına organize edilmiş bir kasaplık değildir. Şiddet çok daha ince, çok daha derinlerdedir ve biz şiddetin o derinliklerine inmeye çalışıyoruz.
Kendinizi Hintli, Müslüman, Hristiyan, Avrupalı ya da başka bir şey olarak adlandırdığınızda, şiddete yönelmiş oluyorsunuz. Bunun neden şiddet olduğunu anlayabiliyor musunuz? Çünkü kendinizi insanlığın geri kalanından ayırıyorsunuz. Kendinizi, inançla, milliyetle, gelenekle ayırdığınızda bu, şiddeti körükler, öyleyse şiddeti anlama derdinde olan bir insan herhangi bir ülkeye, herhangi bir dine, herhangi bir siyasi partiye veya parti sistemine ait değildir; o sadece insanlığı topyekûn anlamanın peşindedir."