You can find High Rated Kendine Ait Bir Oda quotes, high rated Kendine Ait Bir Oda book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sevgili Virginia, seni anlıyor, duygularını paylaşıyor ve yanında olduğumu en başından bildirmek istiyorum!
Sevgili Virginia, belki de her şeye rağmen bugünleri görseydin, bir 100 yıl sonra bazı şeylerin daha da değiştiğini ve geliştiğini görecektin. Bu gelişmişliğin yanında zorbalıkları da görecektin… Bundan Dört Yüz Yıl geriye gittiğimizde,
Yıl olmuş 2019 herşey yenileniyor, teknoloji ilerliyor, yeni icatlar, yeni tarzlar, düşünceler. Değişmeyen; aksine geri giden şeyse kadınlara olan bakış açısı...
Viriginia Woolf bu kitabı 1929 yılında, yani bundan tam 90 yıl önce yayınladı. Ama maalesef kitabı 2019-da okumama rağmen her cümlesini günümüzde buldum. Hala kadına sadece ev
...Virginia Woolf...kendine ait bir oda...
normalde kitap okumasını severim ama okumakta zorlandığım çok kitap vardır. bu kitaba önyargıyla yaklaşmışım çünkü bi oturuşta okudum....
işte "kadınlar neden yaratıcı olamıyor, neden sanatçılar çoğunlukla erkeklerden çıkıyor" sorunsalına noktayı koyup konuyu kapatan Virginia Woolf kitabı. tüm
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/C4QpBYJtuek
İlk kez adet gören genç kızların kırbaçla dövüldüğünü ve hatta adet görmenin zamanında yedi günahtan biri olduğunu biliyor muydunuz?
Bu incelemeye yorum yazan bütün kadınlara bir kitap önerisi hediye
Bu önemli kitap hakkındaki düşüncelerimi mutlaka yazmalıyım dedim. Kalemi kağıdı aldım elime yazmaya başladım.
Kadınların yüzyıllardır hangi zor koşullar ve psikolojilerde yazı yazmaya çalıştıklarını ve kendine ait bir odalarının hiç bir zaman olmaması hakkındaki haklı serzenişlerinden oluşan kitap tek kelimeyle olağanüstüydü. Özellikle
"Bu garip eşitsizliğin nedeni ne olabilirdi acaba? "
"Kadınlar nasıl koşullarda yaşadılar" diyip yola çıkıyor yazarımız. Kadınların hayatının her basamağını, yaşadıklarını ve en önemlisi de edebiyat ile olan ilişkilerini inceliyor. Orta tabakadaki ve 19. yy'daki örneklerden yola çıkıyor.
Kadınlık, himaye edilen bir
İlk olarak bu kitabı her kadının okuması gerektiğini düşünüyorum. Virginia Wolf gerçekten birçok kadından farklı olarak kendi cinsini koruyan, savunan bir insan. Yeri geldiğinde birçoğumuzun en ufak bir hatasında yaptığı gibi kadınları eleştirip dışlayıp onlardan nefret etmiyor. Kadınlık olgusunu yerlere seren birçok kadın olsa da bunu yapmamamız gerektiğini bir kez daha düşünmüş oldum. Kitapta Virginia Wolf birçok kadın yazardan ya da yazma aşkıyla tutuşan kadınlardan örneklerle zaman içerisinde kadınların ne kadar bastırıldığını gösteriyor. Buna rağmen Jane Austen gibi engel tanımayan ve ne kadar zor şartlarda da olsa özgün bir şekilde yazmayı başaran örnekler de olduğunu sunuyor. Ve kadınlara şöyle sesleniyor: "Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın erkekler ne der diye düşünmeden yazın!.."
Kitapta beni çok sarsan bir başka konu ise bazı erkeklerin kadınlara duyduğu nefreti ve çirkin düşünceleri oldu. Kitabın sonlarında şöyle bir kısım var.
"Mr. John Langdon Davies kadınları şöyle uyarıyor: 'Artık çocuk istenmeyecek duruma gelinince, kadınlar tümüyle gerekli olmaktan çıkar.' Umarım bunu bir kenara yazarsınız."
Günümüzde bile böyle zihniyete sahip erkeklerin var olması beni ayrıca sarsan bir durum oldu. Kendisini dahi bir kadının dünyaya getirdiğini bildiği halde bir erkek nasıl böyle bir cümle kurabilir? Amacım genel olarak erkekleri eleştirmek değil böyle zihniyetlerden uzak durmak ve kendimizi geliştirip bu duruma bir son vermek.
Okuduğum her satırda hak verdiğim dolu dolu geçen bir eser oldu. Jane Austen, Emily Bronte gibi kadın yazarları daha önce okuduğumda kitapta geçen şeyler düşünülmeyenlerdi. Evet Jane Austen "Gurur ve Önyargı", Emily Bronte "Uğultulu Tepeler" yazmıştı. Ama yazdıkları günün şartları nelerdi? Kendilerine ait bir odaları dahi yoktu ve bir kadın tüm gün evdeki yoğunluğu ardından yazmak için zaman yaratıyordu. (Hem de kadının üreme dışında hiçbir anlamı olmadığını düşündükleri bir zamanda) Virginia Woolf kadınlara şu sözlerle sesleniyor: "Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!.. "
Kendine ait bir oda... Bu lafı uzun zamandır bu lafı metafor olarak kullanıyorum. Bir kadının özgürlüğü, sınırları ve bağımsızlığı bu sözde gizli sanki. Woolf çok ayrıntılı olmasa bile bazı konularda kadınların sesinin çıkmadığını belirtiyor. Bununla beraber edebiyat, sosyal çevrede kadın olanın kendine yer bulamadığını anlatıyor. Bu akıcı bir şekilde değil de türlü deneyimlerden bahsederek ve duygularını yansıtarak yapıyor bunu. Bir manifesto havasında olmamakla beraber herkesin okuması gereken bir kitap...
