Bir gün benim için çok kıymetli bir konumda olan güzellik incisi bir arkadaşımla kitapçıda dolaşırken tüm itirazlarıma rağmen alıp bana hediye etmesi sonucunda kitsplığımda yer bulan bir eserdir kendisi... "Kendine iyi bak" cümlesine yönelik iki imajım vardı: birincisi bazı dillerde öylesine söylenmiş üç kelime bazı kişilerde ise kalpten edilen bir temenni ilrn ikincisi ise Ahmet Kaya"nın "bir menekşe kokusunda seni aramak var ya bu hep böyle böyle gider mi. Kendine iyi bak beni düşünme su akar yolunu bulur" dizeleriyle devam eden sık sık kendi kendime söylediğim şarkıyydı. Kendine iyi bak ile Kemal Sayar yan yana gelince şefkati merhameti anlayışı içermemesi mümkün olmazdı eserin..
."Hoşça bak zâtına, çün zübde-i âlemsin sen Merdûm-i dîde-i ekvân olan âdemsin" sen.”
. —Şeyh Galib
* Kendine hoşça bak, çünkü âlemin özüsün sen Kâinatın gözbebeği olan insanoğlusun sen.” alıntısı kitabın özünü veriyor fikrimce.
Kitap Sayar"ın "toyluk dönemim" dlye tabir ettiği dönemde yazdığı denemelerini derlemesi sonucunda ortaya çıkmış. Kültür, toplum, birey, kuresellrşme, teknoloji, plastik cerrahi, öfke, affetme, göç, modern tıp gibi birçok konuya yer verilmiş kitapta. Bazı noktaları okurken üzüldüm yutkundum bazı yerlerde anlaşıldığımı hissettim. Her zamanki gibi betimleme yapılan (diğer ülkelere yönelik gezilerini aktardığı) ve politik kısımları okurken sıkıldım o da biraz benimle ile ilgili bir kısım.
Sayar"ın şefkatine, merhametine, toplumu gören yüreğine ve dile getiren kalemine sağlık. Deneme türünü sevenlere önerilir...