"Istırap çekebilmek de bir nimettir" dedi. "Bunu siz de hissetmiyor musunuz? Istırap çekmek göğsümüzün içinde bir insan kalbi taşıdığımızı gösterir. Ya göğüslerinin içi bomboş olanların hayatının dehşetini düşünüyor musunuz?.."
Herkese merhaba
Her ay bir Suat Derviş kitabı okumaya niyetlenmiştim. Bu ayın son kitabı Suat Derviş’ten gelsin o halde.
Kitap, iki farklı ilişki üzerinden ilerliyor.
Birinci ilişki; eşini genç yaşta kaybeden, eğitimli, kibar, mütevazi bir kadın Nazan ile pek çok kadının kalbini kırmış, Sorbonne mezunu, zengin, zamanının playboyu, kibirli Vahdet arasında yaşanıyor.
İkinci ilişki ise; Etyemez olarak bilinen fakir bir semtte yaşayan, erkekleri kendine yaklaştırmayan, soğuk, kibirli, cahil, annesi ve babası dahil kendinden başka kimseyi sevmeyen, kendine aşık, güzeller güzeli Sârâ ile doktor babanın eğitimli, gelecek vadeden oğlu Demir arasında yaşanıyor. Sârâ ve Demir ani bir kararla nişanlansa da Sârâ daha nişanlıyken et kralı olarak bilinen Nurullah Yurdakul’la tanışıyor, nişanı atıyor ve et kralıyla evleniyor.
Sârâ ve Nurullah Yurdakul'un düğün gecesi, Nazan ile Demir'in yolu kesişir.
Çapkın Vahdet de gelin Sârâ’yı gözüne kestirir.
Kitabın devamında; Demir ve Nazan, tüm yaşananlara rağmen kurdukları dostluğun sayesinde güçlenecek; sevme yeteneği olmayan Sârâ ve Vahdet insanlık namına bir adım ilerlemeyecektir.
Suat Derviş’ten yine Türk filmi tadında şahane bir kitap okudum. Dört karakterin iç hesaplaşmaları ve tahlilleri çok başarılıydı. Seveceğinize eminim.
Keyifli okumalar